Sevgili dostlarım, bilirsiniz ki tarih tekerrürden ibarettir. Bütün kutsal kitaplar tarihte yaşanan olayları anlatırlar ki, okuyan insanlar ondan ibret alsın ve tekrar aynı hataları yapmasın.

Efendim bir garip Menderes olarak bizde kalemimizin yazabildiğince tarihte yaşanmış bir kısım olayları sizlerle paylaşmaya çalışıyoruz. Serde insanlık olmaya görsün,  kelebek misali gerçeklerin ateşine yaklaşıyor, kanadımız neyimiz yansa da sizlere gerçeklerin aydınlığından bir tutam ateş getiriyoruz. Keza Menderes kulunuzu okuyanlar ibret alsınlar da hataya düşmesinler diye. Parayla, pul ile işimiz olmaz. Bir Allah razı olsun sözünedir razılığımız.

Efendim “Para pul hokkabaza lazımdır, bize din iman gerek” dediysek de bizi de evliya filan zannetmeyin. Görevimiz yaşanan olayların perde arkasını sizlerle paylaşmaktır. Aslanları yarattı diye, tilkinin çakalın Rabbine itirazı söz konusu olabilir mi? Biz varız diye bacakları titreyenler, yazılarımıza itiraz etmeye başladı son günlerde.

Menderes kulunuzun fitne fesatlıkları ortaya koyan yazılarına durumdan vazife çıkararak sahiplenenler baş göstermeye başladı. Unutmamak lazım ki, dünyanın var olduğu günden bu güne hep benzer olaylar yaşanmıştır. Menderes kulunuzun fitnecilere örnek olması için yazdığı yazıları ise birileri üstleniyor ve gururla “Burada beni anlattı” diyerek etrafa yayıyor.

Pes doğrusu, ne kadar da çok fitnebaz varmış dünyada. Kimsenin ismini cismini vermediğimiz halde adamın biri çıkıyor, “Bu işleri ben yaptım. Menderes de beni ifşa etti” diyebiliyor. Vay be. Sırf meşhur olabilmek için zemzem kuyusuna küçük abdestini edenlerin anlayışı hala günümüzde etkisini gösteriyor demek. Herkes istediği şeyi üstüne alınabilir. Bize kim o fitnebazlıkları üstüne alıyorsa, onu kamuoyuyla paylaşmaktan başka çare düşmez.

Efendim Menderes kulunuz yeri ve mekanı belli olmayan yazılar yazıyor. Gelin görün ki birileri bu yazıları üzerlerine alıyor. Herhalde kendince “Bu halk beni tanımıyor. Eğer Menderes"in yazdıklarını üstüme alırsam cümle alem tanınır ve meşhur olurum” diye düşünüyordur. Ancak bu tarz bir düşünce çok sağlıklı bir yol değil. Fazla meşhur olmak adama zarar verir. Çarşıda pazarda “A sen şu değil misin” diye rahatsız ederek, imzalı resim alırlar, yolda doğru dürüst yürüyemezsin. Sokağa peruk takıp, topuklu ayakkabı giyerek çıkarsın. Alimallah böyle duruma düşmemek gerekir.

Dostlarım, Özal"ın dediği gibi “Çok açık ve net olarak ifade edeyim.” Yazılarım nedeniyle hiçbir ilgisi olmadığı halde gazetemizin sahibine yapılan haksızlıkları, saldırıları ve disipline vermeleri farklı boyutlara çekip çarpıtmaları kim ne kadar isterse yapsın. Menderes kulunuz yazılarına devam edecek, gerçeğin aydınlatan ateşini yanan kanatlarıyla önünüze serecektir.

Efendim önümüzdeki günlerde kendi çocuğuyla ilgili bakana baskı yapıp ortalığı velveleye veren Koca Kelle Hizipçibaşı"nın Marifetleri, Kral Tranociris"in Havarilerine Nasihatleri, General Şaron"un Veciz Uygulamaları, Yorumcubaşı"nın Son Marifetleri, Kutsal İttifakların Perde Arkaları, daha düne kadar birbirine selam vermeyen menfaat şebekelerinin kemiği görünce nasıl yan yana geldiği,  Molla Kasım"a kartvizitlerle iş gönderip iş yaptırma ricasında bulunanların kartvizit taleplerini sizlere anlatmaya devam edeceğiz.

Dostlarım panayırımız gün geçtikçe canlanıyor. Okurlarımız gün geçtikçe katlanıyor. Şehrimize ve ülkemize hayırlı olsun. İyi haftalar dilerim.