Efendim bildiğiniz bir atasözüyle yazıma başlamak isterim, "Merd-i kıpti şecaat arzederken sirkatin söylermiş" sadeleştirilmiş haliyle bir kere daha buyurun: "Çingenenin merdi, yiğitliğini gösterirken, hırsızlığını söylermiş"

Sevgili dostlarım, bugünlerde Menderes kulunuzu okuyan soluğu savcılıkta alıyor ve başlıyor şecaat arz etmeye, "Efendim burada kastedilen benim. İsim verilmiyor ama yapılan düzenbazlık iddialarıyla ben kastediliyorum" demeye.

Yargıya hukuka boynumuz kıldan ince. Ancak adama da sorarlar hani, "Gölgelere sığınıp insanlara iftira atarken, o insanlar hiç gocunmadı mı" diye. Peki gölge arkalarından türlü iftiraların atıldığı o insanlar neden hiçbir yere gitmedi. Gölgelerin arkasında neden isim ve makam dahi verilerek birilerinin yürümesi sorun oldu da "Yediklerini eritiyor" dediniz, arabaya bindi, "Olmayan makamda makam arabasına biniyor" dediniz. Başyazar çıktı 2 yıl önce yaşanan yazlıktaki yol hikayesini köşesinde isim vererek hakaret ederek yazdı, bu da yetmedi "Bir eski imam rüşvet sanığı" denilerek karalama yapıldı, bu eski imama, "anası bacısı hanımından söz ederek hareket etmek geliyor" şeklinde yazılar yazılırken savcılar, mahkemeler yoktu da, şimdi isim vermeden, kimsenin adını sanını ağza almadan yazılan yazılardan neden bu denli gocunuluyor. Bu hal ve ahvalin anlamı ne ola ki, bir türlü anlamış değilim. Bir yara mı var ki gocunuluyor. Kim gocunursa gocunsun. O savcılara o hakimlere bizlerin sunacağı o kadar çok şey varki, saymakla bitmez. Samsun'un yerinden oynayacağına kimsenin şüphesi olmasın.

Kimlerin hangi ihalelerin peşinden koştuğu, işleri istediği gibi alamayınca kimlerin aleyhine geçtiğini, kimlerin piyasada hayırsever işadamı diye fing atarken bu yaptığını iddia ettiği hayır için ne kadar para verdiğini, hangi partinin yöneticisinin veya yöneticilerinin iş takipçiliği yaptığı, hatta hangi ihaleye girip aralarında anlaşma sağladıkları için ihalenin onaylanmadığını, kimlerin genelgeler yayınlayıp o genelgeler akrabalarının yapacağı işlere ters düştüğü için genelgeye aykırı imar tadilatları yaptırdığını, hangi parti yöneticisinin hastane bastığını doktorlar sürdürdüğünü, sırf bir sekreterin görevden alınması ile ilgili bir toplantıyı kilitleyip tek gündem maddesi bu konuyu yaptığını, hangi parti yöneticisi kamu kurumuna istediği malı satamadığı için birilerine düşman olduğunu, aile boyu her partiye sirayet edip aralardan hangi menfaatleri elde ettiklerini vs. vs. zamanı gelince teker teker sizlerle paylaşacağız. Hem öyle paylaşacağız ki, bu sütünlardan değil gazetemizin manşetlerinden tüm kamuoyuna duyuracağız.

Şayet amaç suç duyurusu ve olayların üzerine gitmekse bizde hazırlıklarımızı yapıyoruz. O yüce makamlara sunacağız. Herkesin ne yaptığını, ne ettiğini kapalı kapılar arkasında neler döndüğünü bu toplum görmeli. Menderes kulunuz herşeyi göze almış olamasa idi bu köşeyi yazmazdı.

Gerek siyasetle, gerek ticarette, gerek bürokraside, gerekse basında doğru ve dürüst olan herkes başımızın tacı. Dürüst olmayan ise en büyük düşmanımız olduğundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yolunuz açık olsun, kalın sağlıcakla.