Beynimiz; Gizli Gücümüz
Beyin; teknolojide, siyasette, ekonomide, bilimde kısaca dünyada meydana gelen hızlı değişim ve gelişmelere rağmen gizli bir güç gibi, aranıp, bulunup kullanılması gereken Karunun hazinelerinden daha büyük hazine gibi sırrını, gizemini korumaya devam etmiştir. Beynin bu sırrı, gizemi araştırmacıların da dikkatini çekmiştir. İlk yapılan araştırmalarda, insanın; beyninin %10"unu kullandığı sanılıyordu. Son araştırmalar ise bir insanın beyninin %0,5 ile %1,5 unu kullanabildiğini göstermekte. Bu araştırmalar beynimizin kullanılmayan büyük bir kısmının olduğunu göstermektedir. Beynimizi etkili kullanabilmemiz için önce onu tanımalı, çalışma şeklini öğrenmeli ve asıl gücünün ne olduğunu bilmemiz gerekir.
Beynin Fizyolojisi:
İnsan fizyolojisinin denge noktası ve sinir sisteminin en önemli bölümü beyindir.beyin ortalama 1400 gram ağırlığında yumuşak bir dokudur. Kıvrımlı bir yapıya sahiptir. Ve beynimizde öğrenme ve hayatın devamı için gerekli 100 milyar civarında nöron vardır. Herkesin beyni, sıkıştırılmış iki yumruğu kadardır. Şekil olarak cevizi andırmaktadır.
Beyin; vücudun denge sistemi, şoför mahalli olduğu için yaratılıştan da vücudun en iyi korunan bölümüdür. Beyin koruyucu bir kafatası içerisinde vücuttaki tüm bölümlerden ayrı durur. Beynin içinde korunduğu kafatası onu dışarıdan gelecek her türlü zarara, etkiye karşı korumaktadır. Yapılan araştırmalar baş yaralanmalarında beynin zarar görmediğini ve kafatasının görevini yerine getirdiğini göstermektedir. İngiltere"de Birmingham ilkyardım hastanesine baş yaralanmalarıyla bir yıl içerisinde başvuran 1000 yaralıdan sadece %70"i bir gün, %20"si ise bir hafta süreyle hastanede kalmıştır. Yaratılırken en önemli organ olarak yaratılan ve korunan beynimizin gücünü ne kadar biliyoruz?
Beynin Gizli Gücü:
Gizemli beyin üzerine yıllarca araştırmalar yapıldı. Araştırmacılar onun gücünü insanlara anlatmak için çeşitli benzetmeler kullandılar. Araştırmacıların beyin üzerine neler söylediğini bu bölüme almak gereğini hissettim:
Dr. W. Grey Walter yaptığı araştırmalar sonucunda beyinle ilgili şu kanıya vardı; beyine benzeyen bir makinenin yapılabilmesi için 300 trilyar dolar paraya ihtiyaç vardır. Para bulundu ve yapıldı diyelim çalıştırılabilmesi için 1 trilyon wattlık elektrik enerjisine ihtiyaç vardır. Beyin gücünü %100 kullanma tekniği isimli kitabın yazarı olan Scott Witt beyni kitaba benzeterek anlatmaya çalışmıştır; Beyninizden geçen milyarlarca gerçek ve hayal, doksan milyon kalın kitabı doldururdu.
Madelyn Bur ley-Allen , zihin becerileri geliştirmek isimli kitabında beynin bilgi saklayabilme kapasitesini şu sözlerle ifade etmiştir; Beynin bilgi saklama kapasitesi ömrü boyunca, saniyede 10 yeni bilgi birimidir. Bu demek oluyor ki, bir dakikada 600 yeni bilgi, saatte ise 36.000 bitlik bilgi saklayabilmektedir. Normal bir ömür süresince, bir insan beyni 100 trilyon bitlik bilgiyi depolama kapasitesine sahiptir. Aynı kitabında Madelyn Bur ley-Allen
bir yetişkin belleğin Britannica ansiklopedisinde içerilmiş olan bilginin 500 katı kadar bilgiyi saklayabileceğini belirtmektedir sözüyle beynin büyük kapasitesini anlatmıştır. düşünmek, öğrenmek, unutmak adlı kitabında Frederic Vester bu büyük gücü şu sözlerle anlatmıştır; çok olağanüstü gibi gelse bile, şu bir gerçek; iki yumruk büyüklüğündeki, katlanmış, sıkıştırılmış bir madde hissini veren beyin, yaklaşık 15 milyar hücreden meydana gelmiştir. Bu iğne başı kadar olan bir alanda, yüz binlerce minicik bağlantı ve işlem merkezi bulunması demektir. Ve bu küçük merkezlerde sayılamayacak kadar fazla miktarda değişik bağlantı yapılma imkanı vardır. Yani gözle seçilmesi mümkün olmayan o sinir hücreleri, aynı anda saklama, hesaplama, veri alma, cevap verme ve programcılık grevlerini birlikte yerine getirmektedir.
Beyin ile ilgili söylenen birçok söze aslında ünlü fizikçi Stephan Hawking; Hiçbir bilgisayar bir solucandan daha zeki değildir sözüyle noktayı koymaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.