Çocuklarımız için

Bugünkü yazımı, canımızdan can olan çocuklarımıza ayırmak istiyorum. 2008"in son günlerini yaşadığımız şu günlerde ben, bir yılın genel değerlendirmesini yapmak yerine, çocuklarımızı yazacağım. Geçip giden bir yılın ardından çok yazılar yazılacaktır. İyiliklerin daha da artması istenecek, kötülüklerin son bulması arzulanacaktır. Bu tarz dileklere bizler de katılıyoruz.
Yıllar geçerken bizlerden de çok şeyler götürüyor. Küçükler büyürken büyükler yaşlanıyor. İnenler ve çıkanlar oluyor hayatta. Hatta düşenler, yuvarlananlar. Onları görüp kaydetmede geçen yıllar aktif rol oynuyor.
Yıllar, olayları kaydededursun biz de yıllara bir şeyler bırakmaya çalışalım. Neler bırakabiliriz? Eserler, güzel hizmetler ve en önemlisi de hayırlı çocuklar. Biz gitsek de bizden hoş bir seda olacak çocuklarımızdır tabii ki. Yapmak istediklerimizi onların eliyle yapacağımızı biliriz. 
 Anne babayı en mutlu eden an, birlikteliklerinin meyveleri olan çocuklarını kucaklamaktır. Önceleri incinecekler diye kasıla kasıla kucaklarlar yavrularını. Sonraki çocuklarda ebeveyn rolü daha iyi öğrenilir. İlk heyecanda belki azalma olur. Sevgi ve şefkatte asla bir eksiklik göze çarpmaz.
Geceleri en küçük iniltilerine dayanamayız onların. Üşümesinler diye üstlerine örttüğümüz yorgan değil adeta bizden bir parçadır. Gelişmelerini an be an yazarız. Hafızalarımıza kazırız. 6 aylıkken dişlerin çıktı. Bir yaşında yürüdün. Yedi yaşında ilkokula başladın. Ortaokul ve lise. Ve büyüdün çocuğum. Üniversiteli oldun. Üniversitenin adı belki Hayat Üniversitesi idi. Olsun. Sen büyüdün ya. Bir de güzel iş tutarsın, sonra evlenirsin. Anne babanın senin için yaptıklarının daha fazlasını yapma zamanın gelir. Şimdi nöbet sırası sendedir. Emeklerin boşa gitmez inşallah yavrum! Emeklerim boşa gitmeyecektir!
Sabahları severiz. Güneş doğar sabahları. Baharın gelmesi pek mutlu eder bizleri. Bahar yeniden doğuştur. Başlangıçlar bizim için önemlidir. Nasıl başlarsak öyle devam edeceğimiz düşüncesini taşırız. O yüzden hep iyi başlamak isteriz. Doğum bir başlangıçtır. Çocuklarımız doğumun meyveleridir. Meyveleri sevdiğimizden çok daha fazla severiz onları. Onlar biziz. Biz onlarız. Onlar bizim geleceğimizdir. Geleceğe onlarla, onların emekleriyle, çalışmalarıyla ulaşacağız. Gelecekte adımız onlarla yaşayacak. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımız için çalışıyoruz, yorulu      yoruz. Alnımızdan akıttığımız terle helalinden kazançlar elde ediyoruz. Bıkmıyor, usanmıyoruz. Çocuklarımızın ellerin çocuklarından düşük kalmaması için verdiğimiz mücadeleler, yazılamaz bir kahra
Çocuklarımızla sınanırız. Sabrımızı denerler. Dizginleyemeyiz onları. Çok hareketlidirler. Kızamayız onlara, kızmamalıyız. Küçük bir gülücükleriyle kendilerine bağlarlar bizleri. Asitlerimizi alır, bizleri rahatlatırlar. Çocuklarımızdaki yansımalarımızdır belki de bizleri onlara bağlayan. Her ne olursa olsun bizler çocuklarımıza bağlıyız. Kimin için uykusuz kalır, yorulur, uğraşır, didiniriz? Kimin için kendimizi ikinci sıraya iteriz? Çocuklarımız için, çocuklarımız için elbette… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR