Çürük İnsanlar!
Sık sık burun deliklerimizi rahatsız eden çürük kokular gelmekte bir yerlerden. Bu kötü kokularla mücadele etmekten çok bizi üzen bu kokuların çürük bir bitki veya bir hayvan leşinden gelmediği. Kötü kokular insanlardan geliyor. Yaratıkların en şereflisi insanlardan bazıları şimdilerde belhüm edal veya sefillerin sefilleri batağındalar.
Burun direklerimizi kıran pis kokuları yayanlar hemen yanı başımızdakiler de olabilir. Haddi olmadığı halde, üzerine yük olmadığı halde sizin moralinizi bozmak için uğraş verirler. Bu işi de vatan millet için yaptıklarını söylerler. En kötüsü de budur. Vatanı onlar kurtarır.(!) Onlar iş yapmazlar. Onlar takozcudur. Bu güzel vatanda bir taş üstüne bir taş koyduklarına kimse tanık olmamıştır. İşleri güçleri tribüne oynamaktır. Tribün teröristleridir bunlar. Yapmaları gereken işlerini yapmazlar. Bu, onlar için zordur. Onların uğraş alanı, yapılan işleri kösteklemektir. Güzellikleri çomaklamaktır. Uyuyan kötülükleri uyandırmaktır. Bir de bu yaptıklarının iyilik olduğunu söylerler. Herkes işin farkındadır. İnsandan anlayan sarraflar da vardır bu güzel ülkemde elbet.
İşlere harcanması gereken enerjiler bazılarının çenelerine vurmuş durumda. Adam bir iş yapıyor, yüz kelam ediyor. Laf ebesi mübarek adam. Laf u güzaf çok onlarda. Yapmadıklarını öyle inandırıcı bir dille söylüyorlar ki insanın inanası geliyor. Bu dille belki de bir yere kadar pek çok insanı da kandırmışlardır. Berrak ve temiz ortamları bir anda bozmakta üstlerine yoktur. İşin daha da kötüsü şudur. Lobicilik yaparak kendi hatalarını birkaç laf oyunuyla mağdur olanlara yükleyiverirler. Kendilerini sütten çıkmış ak kaşık gibi sayarlar. Ama nafile. Pis kokular sizden geliyor, sizden. Suyu bulandıran da sizsiniz. Bulanık suda balık avlamaya çalışan da. Yazıklar olsun size. Acıyorum böyle insanlara. Onlara insan demek de zor ya neyse. Zira insana ait bir özellik yoktur onlarda. Yüzünüze yumuşak davranıp arkanızdan kuyunuzu kazmaktan geri durmazlar. Pirincin içine saklanmış beyaz(!) düşmanlardır onlar. Münafıkları size de hatırlattı bu tanım sanırım. Samimi olduğunuz müddetçe sizi Allah korur. Kalpleriyle dilleri kesinlikle ayrı telden çalmaktadır. Genelde suç bastırmak için kendilerindeki suçları başkalarına yamarlar. Bu tutmuyor. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Dostlarınızı birer birer kaybedip tek başınıza kalmaya mahkûmsunuz.
Pis kokusaçar insanları aramak için kendi vekil olduğundan alamadığı için oğluna Yol-İş"ten 5 bin YTL maaş bağlatan Bayram Meral"i aramaya gerek yok. Vatan, namus ve din uğruna her gün şehit olan insanlara inat, askerden kaçmak uğruna çürük raporu alan YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu"nu hatırlatmaya da gerek yok. Sadece başımızı kaldırıp etrafımıza baktığımızda bu insanlarda onlarca görebiliriz. Ve onların müritleri. Müritler daha tehlikelidir. Şıhlarına laf söyletmezler. Babalarına göstermedikleri saygıyı onlara gösterirler. Bu müritler baksan kerli ferli, akıllı uslu insan gibi görünürler. Ama
Beyler galiba çürüyen meyve, sebze değil, insanlar. İnsanlıktan uzaklaşılıyor. İnsanlık çürüyor. Aramızda çürük insanlar var. Muhammet kokulu gülleri soldurup bize mazot kokuları saçanlar da onlardır. Bu böyle biline
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.