Denge… İnsanda denge… Ülkede denge… Doğada denge… Hep denge…

Ama insanoğlunun mayasında hepbanacılık var ve bu hastalık insanın dengeli olmasını engellemektedir.

Ben din adamıyım; bu nedenle ne zaman bir söz söylesem; ister istemez dilim bir âyet-i kerimeye ve bir hadis-i şerife kayar.

İnsanoğlu hep dengeden söz eder ama; bu dil ve gönül dengeyi bir türlü sağlayamaz hepbenciliği ağır basar ve gönül kırar veya kırılır.

İnsanlarda kırgınlık ve dargınlık hastalıkları olmasaydı elbette melek olurdu ve yeri de yurdu da ebediyen cennetti.  Ama dünya malına aşırı sevgisi, beş kuruşluk maddî çıkarı uğruna insan satması veya satın almaya çalışması, merak hastalığı ve kirli çamaşırları ortaya serme tutkusu cenneti insana dar etmiş ve dünyaya kovulmuştur.

Gazetelere ve özellikle aynı kasabada birbirlerini iyi tanıyan insanların dedikodu haberlerine bakarsın; güçlü olanlar, zayıflarını nasıl ezeceğinin ince hesaplarını yapmaktadır. Bir partiye ve özellikle iktidar partisini tutmaktadır; ya apartmanına hakkı olmadan, kaçak bir kat atacaktır veya toplumun huzur ve güveni için yeşil alan yapılan araziye bir apartman ve gökdelen dikmenin yolunu bulacaktır. Oy alabilme kaygısıyla da baştakiler ister istemez onun isteklerine göz yumacaktır.

Sabahleyin bir araştırma makalesine gözüm ilişti: Türkiye Cumhuriyeti muhafazakârlaşmıyor. Aksine Türkiye modernleşiyor, Batılılaşıyor. Muhafazakârlık sadece görünürde artıyor.” “Ilımlı İslam"a kayılıyor diye bir bardak suda fırtına koparılıyor.?Oysa Türkiye"de oruç tutanların, başını örtenlerin namaz kılanların oranı azalıyor. Geliri arttıkça toplum esniyor.”

İşte son cümle… Gelir arttıkça toplum esniyor;  denge bozuluyor. Zenginlik başa belâ…

Değerli okurlar, dengeli olabilmek için İslam kardeşliği gerekli. İşte birkaç hadis-i şerif:

“İslam"da kardeşlik, birbirini yıkayan iki el gibidir. Kardeşliğin ön şartı: “Bâr olma; yâr ol”

Müslüman, Müslüman"a yük olmamalı; yâr ve dost olabilmeli…

“Yedi sınıf insan vardır ki Allah Taâlâ, onları hiçbir gölgenin bulunmadığı bir günde, kendi Arşının gölgesiyle gölgelendirir. …birbirlerini Allah için seven ve Allah için buğzeden, bir araya gelişleri ve ayrılışları bu muhabbetle gerçekleşen iki kişidir”. Buhârî, Ezan 36.

Demek ki Müslüman"ın dengeli bir Müslüman olabilmesi için Allah"ı cc her an gönlünde bulundurması gerekmektedir.

“- Allah"ın cc öyle kulları var ki Nebi de değiller şehid de… Ama kıyamet günü Allah katındaki makamlarını nebiler de şehidler de imrenir. 

Ashab-ı kiram:

- Bunlar kimlerdir ve amelleri nelerdir? Bize bildir de onlara sevgi ve yakınlık gösterelim, Yâ Resûlallah!

- Bunlar öyle topluluklardır ki aralarında ne akrabalık, ne de ticaret ve iş ilişkileri vardır; sırf Allah için birbirlerini severler. Vallahi yüzleri nurdur; kendileri de nurdan birer minberler üzerindedirler. İnsanlar o günde korkularından titrerken onlar korkmaz ve insanlar boynu bükük iken onlar hiç tasalanmazlar.

            Hz Peygamberimiz SAV sözlerini şu âyet-i kerimeyle bağladı: “Uyanın; Allah'ın veli kulları... evet onların üzerinde korku yok ve onlar hiç tasa etmezler. O kullar, iman edip sürekli takva hayatı yaşarlar. Hem dünya hayatında, hem de ahiret yurdunda bütün muştulu anlar onlarındır. Allah'ın kelimeleri için hiçbir değişiklik söz konusu değildir. Bu durum, en büyük kavuşumun şölenidir.” Yunus Sûresi: 62-64.   Ebû Davud, Buyû" 76/3527

İşte toplum içinde bir denge istiyorsak, Allah"ın cc takvasını yaşayalım ve kardeş olalım.

Dengeli bir toplum yetiştirmek istiyorsanız benim kaleme aldığım “Bilgi Toplumu için Kur"an-ı Kerim Meâl Tefsiri” kitabımı okuyun ve genç evladınıza da okutun.