Devleti kurban vermem
Sevgili dostlarım. İki haftadır pazara iplik çıkarmaktan yoruldum bitap düştüm. Menderes kulunuz olarak, bir Pazar güncüğümüzü eşimize çocuğumuza ayırarak kafa dinleyeyim dedim. Bağışlayacağınızı umarak gazeteye yazı da göndermedim. Telefonları da kapattım ki kıyamet haricindeki hiçbir iş beni meşgul etmesin diye. Kusuruma bakmayın efendim.
Benim böylesi bir sessizliğe bürünmemden birileri faydalanacak ya, o tırstı artık yazmayacak diye dedikodu çıkarmış. Ben bir fıkra anlatayım da size keyif olsun, onlara telaş.
Efendim Bir gün Laz ile Kürt birlikte bir yola çıkmışlar. Hoş sohbet ilerlerken, Laz Kürde demiş ki, Hacet bu yol böyle bitmez. Gel anlaşma yapalım demiş. Kürt, Keyifleneceksek varım lo. Peki ne yapacaz gurban demiş. Laz, Ben senin sırtına bineceğim şarkı söyleyeceğim. Benim şarkım bitince, sen benim sırtıma binip şarkı söyleyeceksin demiş. Kürt kabul edince, Laz binmiş Kürdün sırtına. Başlamış Çay elinde şarkısını söylemeye. Şarkı bitince bu sefer Kürt binmiş Laz"ın sırtına başlamış lo lo lo lo lo lo lo demeye. 2 saat geçmiş hala lo lo lo lo sesleri bitmiyor. Laz dayanamamış Ula uşağum. Bu nasil türküdür. 2 saattir sırtımdasın lo lo lo lo dan başka bir şey demedun diye dert yanmış. Kürt cevap vermiş, Sen ne diyorsun gurban. Biz daha lo lo lo dayız. Bunun la la la sı var deyince Laz"ın gözleri pörtleyerek Nasiii demiş.
Bizim yazılarımızdan rahatsızlık duyan başta al yanaklı SUKAMA olmak üzere, KILKUYRUK, HACIAĞA, KUYUCUBAŞI, MUHTEREM ile ileriki günlerde sizleri tanıştıracağım ÇORUMLU SHREK"E selamlar olsun. Biz daha lo lo lo lo dayız. Bir de bunun la la la sı var.
Değerli kahramanlarımıza selamlarımızı ilettikten sonra gelelim asıl konumuza. Güzelim Samsun"umuzda birilerinin yaptığı güzel işler, nedense bilerek o işin içerisinde olmayan kişilere mal ediliyor. İşi yapan hava alırken, işin övgü tarafı hiç alakası olmayan kişilerin oluyor. Örnek mi istiyorsunuz. Buyurun şekil 3-5 A"ya bakın.
3-5 A: Canik Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi arasında uzun zamandır devam eden Belediye Hizmet Binası"nın tahliyesi meselesi. Konu üzerinde birçok insan siyaset yaptı. Olmaması için uğraşlar verildi. Araya fitne fesat sokuldu. Ancak il ve ilçe teşkilatlarının büyük gayretleri ile bu konu çözüldü. Çözülen yazı metne bağlandı. Aradan 1 gün geçmedi ki, bir devlet adamı makamında belediye başkanları bir araya geldi. Birkaç kare pozdan sonra bir gazete manşetinde belediye başkanlarını çağıran devlet adamı olayı çözdü. Kahraman devlet adamı. O olmasaydı sorun çözülmeyecekti diye yazdı.
Şimdi soruyorum. Niçin bir sürü insanın emek vererek, ter dökerek sonuca bağladığı olayı bu gazetemiz devlet adamına mal etmeye çalışıyor. Böyle bir manşet atıldıktan sonra hiçbir kişi Hayır olayı biz çözdük. Devlet adamına da bilgi verdik. O toplantıyı da bilgi vermek için yaptık diyebilir mi? Peki o devlet adamımız Bu işi şu arkadaşlarımız üstün gayret göstererek çözmüştür. Burada bana değil arkadaşlara teşekkür etmek gerekir diyebilir mi?
Böylesi zeki kurnazlıklarla neden milletin emekleri heba ediliyor? Devlet adamını söz konusu gazete neden devamlı manşete taşıyarak, köşelerinde övgüler düzüyor. Peki devlet adamımız bir oyunun parçası yapılmaya çalışıldığının farkında değil mi ki, dur kardeşim diyemiyor. Peki, oynanan oyunları sadece Menderes mi biliyor? Diğerleri neden bu oyunları seyrediyor?
Kasap kurbanda keseceği kuzuyu şekerlerle, canım cicim diyerek beslermiş. Ben Menderes isem eğer, soyadım gibi Yiğit oğlu Yiğit"imdir. Ne devleti kurban veririm, ne de kasabı heveslendiririm. Kimse devleti kuzu, kendini kasap zannetmesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.