Bundan önce 25 kez karşılaştığımız Diyarbakırspor ile 26. karşılaşmamızda gol şov yaparak farklı kazandık. ''Kara Çocuk''Zenke'nin üç golle hattrik yaptığı karşılaşma kendisini gol krallığında üste taşırken takımımızı da zirveye çaktı. Diyarbakır açısından prestij ve moral karşılaşması sayılan bu maçta Samsunspor mutlak galibiyet peşindeydi. Takımımız ikinci yarıda oynadığı başarılı oyunuyla bunda da başarılı oldu. Şu an Samsunspor'un formasını terleten Hakan Bayraktar ,Kaleci Ahmet Şahin, Ufuk, Ersin ve Alpaslan ile teknik direktör Hüseyin Kalpar'ın , daha önce görev yaptıkları Diyarbakırspor'a karşı mücadele etmeleri de maçı ilginç hale getirdi.
Karşılaşma öncesi Diyarbakırspor Kayyum başkanı Muhittin Ateş'in açıklamalarını alkışlıyorum. Ateş'in özellikle "Samsunspor'lu kardeşlerimizle maçı birlikte izleme arzusundayız. Samsunspor Kulübü'yle biz kardeş kulübüz. Üstelik, Samsunluları da çok seviyoruz." demesi takdire şayandır.
Samsunspor Futbol Şube sorumlumuz Şuat Çakır ile maçtan bir gün sonra görüşme fırsatım oldu. Kendisi Diyarbakırspor yöneticileri ve seyircilerinden çok yakınlık gördüklerini, kendilerine iyi davranıldığını ve herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadıklarını ifade etti. Bu sporun dostluk ve kardeşlik mesajı vermesi açısında önemli bir noktadır. Diyarbakırspor takımı bulunduğu yer açısından üzücü bir noktada. Yerel medyalarından takip ettiğim kadarıyla öze dönüş diye tanımlanabilecek bir yapılanmaya girişmişler ki bunun ne kadar yanlış olduğunu zamanla daha iyi görecekler. Milli takımların bile futbolcu ithal ettikleri bir dönemde İspanya'nın Bask modeli gibi bir düşünce tarzına sahip olmaları yanlıştır. Futbol literatüründe bunun karşılığı yoktur. Yapacakları tek şey var: Seneye uyumlu bir takım kurup şehirle bütünleşmeyi sağlayarak önce Bank Asya'ya sonra da çok güzel oyunlar çıkardıkları süper lige çıkmanın planlarını yapmaktır.
5-0 'lık maçtan sonra takımımıza övgüler düzecek değilim. Biz Samsunspor olarak Süperlige dikey geçişi yaptık. Bundan sonraki maçlarımızdan başarılı sonuçlarla döneceğimizi ve bu yolun artık dönüşünün olmadığını düşünüyorum.