Türk ve Türkçe adı geçince neden bazı kesimler rahatsız olurlar bilinmez.
Türk lük bence soylu bir millettir.
Millettir diyorum, bir Amerikalı ne kadar Amerikalılığıyla, bir Yunan ne kadar Yunanlılığıyla, bir Fransız ne kadar Fransızlılığıyla, bir Rusyalı ne kadar Rusluluğuyla, bir Hıristiyan ne kadar Hıristiyanlılığıyla, bir Yahudi ne kadar Yahudililiğiyle öğünürse bende bir Türk ve Müslüman olmakla o kadar övünmek ve geçmişim ile anılmak ve bunu gelecek nesillere aktarmak hakkım değil midir?
Niçin ben Türküm deyince şovenizm ile anılır?
 Niçin ben Türküm denilince faşizm ile eş değerde tutulur?
  Dünyada her bireyinde olduğu gibi kendi ülkesinde, ülkesinin adı ile milletiyle kendi uyruğunu söyleme hakkına sahip ise bende ülkemde yani Türkiye vatanında Türk milletiyim demek ve milletim ile anılmak ve anmak istiyorum aşağılanmadan.
  Neden ben hem Türk, hem Müslüman hem de çağdaş ve uygar olamıyormuşum? 
 Kimler koyuyor bu kriterleri? Neyin adına?
Yoksa ki bizler millet olarak bizim adımıza kesilmiş bu rolün figüranlığına kendimizi kaptırdık mı ne dersiniz?
Türk olmak dini inançlarımıza aykırı mıdır?
Mezheplere göre inançlarımız Türklüğe engel midir?
Hem Türk hem Müslüman olup, Türk olup da başka dinlere mensup veya da dinimiz içerisinde çeşitli mezhep gruplarına inanmış inanca sahip kişilerin veya grupların Türk milleti kimliği adı altında anılması ve hem Türk hem de çeşitli mezheplere inanması ve Türklüğü ile övünmesi kimlere niçin zarar verir?
    Oysaki daha önceleri dinimizin yayılma dönemlerinde Müslüman olanlara “Sendemi Türk oldun?”  denilirmiş.
 Bir rivayete göre de; 
 Hz. Muhammed   (s.a.v.)  sağlığında iken, sahabeleri bir akşamüzeri bir Türk gurubu ile kavga ederler. Tabii ki kavgada bazı yaralananlar da olmuş. Ashapları peygamber efendimizin yanına vardıklarında, Hz. Muhammed (s.a.v.) ashaplarına sorar “Hayrola ne oldu böyle sizlere?”  ashapları yolda bir grup Türk ile kavga ettiklerini söylerler.
Rivayete göre;
 Peygamber efendimiz  (s.a.v)  ashabına dönüp şöyle der; 
 “Sakın bir daha Türkler ile bozuşup kavga etmeyin.”
 Ashapları merak içinde “ Niçin efendim ne özelikleri var?” diye sorarlar. 
“Millet olarak bizim dinimize ilk inanıp, koruyup kollayacak ve dünyaya dinimizi bütün güzelliğiyle sevdirecek olanlar da Türklerdir.”  der.
Daha sonraki zamanlarda da görülmüştür ki Hz. Muhammed (s.a.v)'in ashaplarına söylediği gibi hakikaten de Müslüman dinine Hz. Muhammed (s.a.v)'e inananlardan sonra ilk millet olarak kabul edip dünyaya İslam Dinini sevdiren ve koruyup kollayanda bugün de biz Türkler değil miyiz?
Asırlar öncesinden beri var olan Türk milleti birçok kere devletler,  imparatorluklar kurmuş ve bir cok milleti ve kavimleri de içinde barındırmış.
 Milletinin ve vatanının geleceği için Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Sakarya Meydan Muharebelerinde bağımsızlığı ve onuru için liselerinin mezun veremediği genç atalarımızın, kısacası mübarek olan topraklarımız için şehit olmuş atalarımızın soyunun Türk olması ve öncülüğünü yapmış bir milletin en son ise kuruculuğunu yapmış olduğu Türkiye Cumhuriyetinin ana yasasından Türk ibaresinin çıkartılıp çıkartılmamasının tartışmaya açılması ne anlam ifade ediyor sizlerce?  
Anayasasının ilk üç maddesinin değiştirilebilinir söylentilerinin kamuoyuna sunulması,  çoğunluğunun Türk olduğu kuruculuğunu Türk milletinin yaptığı bir devlette kime ve ya da kimlere yarar sağlanacağı düşünülüyor?
Kuruculuğunu yapmış olduğu bir milletin toprakları üzerinde sermaye sahibi olmuş ve siyasi aktör olup milletini koruyup kollamak ve yönetmek için seçme seçilme hakkına sahip demokratik laik sosyal bir hukuk sisteminden kimler niçin şikâyetçi olunur bilinmez. Ben şahsım adına bu gidişattan bir şey anlamış değilim saygıdeğer okurlarım, ya sizler? 
Ne kadar garip değil mi kendi vatanında böyle düşünmek zorunda bırakılmak!
Tartışmaya açılan anayasanın ilk 4 maddesi;
MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara'dır.
MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Saygı ve sevgilerimle;
          Sedat YILMAZ