Süper Lig'e çıkmayı garantileyen Samsunspor Futbol Kulübü Gaziantep'in belediye takımına karşı oynadı bu pazar. 
Mavi Beyaz'lı  güney takımı matematiksel olarak ikinci olabilme şansını devam ettirebilme amacıyla Samsunspor'a karşı mücadele etti. Rakibimiz oyunun büyük bölümünde dirençli bir takım görüntüsü verdi. İki takımında açık oyunu tercih etmesi nedeniyle zaman zaman seyri  güzel bir karşılaşma oldu.
Takımımızın Süper Lige çıkmanın verdiği sarhoşlukla bu kadar başıbozuk bir futbol sergileyebileceği aklımın ucundan bile geçmemişti. Tamam, bir gevşeklik olabilirdi, ama bu kadarı da fazlaydı hani. Şampiyon rezil olamazdı. Ama yenilen üç gol rezildi.
Bazı oyuncularımızın yaptıkları hatalarla takımı sabote etmeleri, daha ilk 15 dakikada gardının düşmesine sebep olmaları dikkatli gözlerden kaçmamıştır sanırım. Zaten takıma ilk müdahele de erken sayılabilecek bir dakikada 25. dakikada geldi.
Deplasmandaki son birinci lig maçına yöneticilerin aileleri ile birlikte ve bu mutluluğu onlarla birlikte tatmak istemelerinin keyfi kursaklarında kaldı.
Maçla ilgili yazılabilecek pek bir şey yok. Takımımız bu ligi bitirmiş bir üst lige terfi etmenin verdiği rahatlama ile maçı tamamladı. Aslında birileri çıkıp bu takıma Antep'e fıstıklı baklava yemeğe gelmediklerini hatırlatması gerekirdi.  Neyse ki bu mağlubiyete rağmen takımızın -birkaç kişi hariç- bizde   kredisi var. Bu kaza afedilebilir bir kazadır ve sorun çıkartılacak bir sonuç değildir.
ANNELERİMİZ   
Sufi renkli yürekleriyle bizlerden şefkatlerini hiç esirgemeyen yamaç papatyası  gibi güzel annelerimizin anneler gününü canı gönülden kutluyor, bu vesile ile  ''Cennet annelerin ayakları altındadır.''sözünün sahibi Resulullah Efendimizi saygı ile yad ediyorum.