ESKİ TÜFEKLERİN GÖZYAŞLARI
Her şeyin bir modası veya zamanı var. Eskimişlik saygınlık kazanmışsa degerlenir. Kazanamamışsa eski olur. Hurdaya çıkar, çöpe atılır, ya atık olur, ya da bit pazarına düşer. Gazetecilik ise apayrı bir iş, siyasi tarafgirliğin, renksizligin bir bedeli var. Sadece dilde olan değerler, ispat’ı vucut etmedikçe kimseyi ikna edemez. Ya emekli ediliyor veya işten atılıyor. Bu günkü bazı TV lerde, bazı gazetelerde kümeleşmeler de bunların görüntüsü. Şimdi kendi dillerinden bazı larına bakalım. Kendileri kendilerini anlatıyorlar. Bunlardan biri de Emin ! Çolaşan. Bakın ne diyor.
“Sevgili okuyucularım. Türkiye’ de bu iktidara karşı duruş sergileyen, mücadele veren çok az sayıda gazete var. Sözcü. Aydınlık. Cumhuriyet. Yurt. Yeniçağ. Sol. Birgün. Bu gazeteler içinde en çok satan Sözcü. Günlük ortalama 280 bin ötekilerin satış rakamları şöyle. Aydınlık 61 bin. Cumhuriyet 51 bin. Yeniçağ 53 bin. Yurt 5l bin. Sol 16 bin. Bir gün 6 bin.
Birbirimizi beğenelim veya beğenmeyelim. AKP iktidarına karşı mücadele veren bir elin parmakları kadar gazeteyiz. Geri kalanların tümü. Yandaş. Tümü AKP nin sesi olarak görev yapıyor. “
Ülke genelinde günde 4 milyon 860 bin gazete satılıyor. Bunlardan hükümete muhalif 518 bin gazete satılıyor. 4 milyon 342 bin gazete ise. Çolaşan’a göre YANDAŞ gazete.
Öte yanda Uğur Dündar’da aynı akibetin yolcusu. O da, tutuklu gazetecilerin romanını yazıyor.
Bir gazete Silivri’de tutuklu gazeteciler diye, Terör ve terör’e yandaşlık yapmış gazetecilerin listesini resimleriyle verirken, bunların çığırtkanlıkları ne için olduğu da görülüyor.
Sözcü’nün 3 sayfasında ki köşe yazarı, Necati Doğru, Gazeteci ahlakı derken ne dediğinin farkında değil.
“Bizim Patron 2 TV sahibi, FERİT ŞAHENK beyefendi. İnşaat şirketleri de olan bir işadamıdır. Sizin iktidarınız döneminde çok sayıda “devlet ihalesi” aldı. Sizinle uyumlu olmak zorunda. Ödü kopuyor. Baksana ne yaptı ? Sizin üç cümleniz yetti. TV. sinde yayınlanan “Muhteşem Yüzyıl” dizisinde her yanı seks arzusu ve iştahıyla oynaşan Hürrem’e bile türban giydirdi. Sayın Başbakan , biz Ferit Şahenk’in TV sinde çalışan gazeteciler size soru soruyormuş gibi yaparsak, “ bu gazeteci ahlakına “ sıgmaz, Halkı aldatmak olur, Çünkü gazeteci ahlakı, gazete patronunun da, gazete yazarının da iktidardan egemenden, zenginden bağımsız sormasını gerektirir diyemedi.” Laflara bak hizaya gel derler. Kaya kaya Sözcüdeki yerleri de sallanan bu yazarlar artık miadını doldurmuş görülüyor. Aglama duvarı haline getirdikleri sutunları içler burkuyor. Dün neydiniz, bugün ne oldunuz dedirtiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.