UMREDEN DÖNDÜK
Arka arkaya iki dönem umre organizasyonu nedeniyle Suudi Arabistan'a gittim.
Refakat ve rehberliğimde götürmüş olduğum umrecilerimizle çok dolu ve çok duygulu zamanlar geçirdik, programlar yaptık.
Umre ve hac İbadetinde doyuma ulaşmak için, duymak ve duygulanmak gerekir. Bunu sağlayacak olan da umrecilerin başında olan rehberdir.
Umrecilere refakat eden rehberin, ilgisi, bilgisi ve sevgisi sürecin doyuma ulaşmasını sağlar.
Umre ve hac ibadetinin sürecinde; dini ve tarihi yerlerin ziyareti de var. Bu ziyaretler esnasında, ziyaret yerleriyle ilgili doğru ve gerekli bilgiyi umrecilerle paylaşmak önemli ölçüde duygu sağlar.
İbadetin özünde duygu vardır. Duygusuz ibadet yalın olur ve kişiyi doyuma ulaştırmaz. Doyuma ulaşılamayan bir ibadetten tat da alınmaz.
İbadet mekanlarıyla ilgili hem tarihi, hem de itikadi konuların umrecilere sunulması en az yapılan ibadetin kendisi kadar önem arz eder.
Yapılan ibadetin hikmetlerini bilmek, ibadetten en yüksek düzeyde manevi istifadeyi sağlar.
Biz de otuza yakın gitmiş olduğumuz kutsal beldelerdeki tecrübemizi, ibadetin ve mekanların özellik ve güzellikleriyle ilgili bilgilerimizle de birleştirerek umrecilerimize sunduk.
Son derece mutlu, memnun ve huzurlu olduk. Ülkemizin çeşitli illerinden birlikte olduğumuz umrecilerimizle ayrılırken göz yaşları döktük. Bu göz yaşı, memnuniyetin ve oluşan muhabbetin şahidi oldu.
Balıkesir/Bandırma/Edincik'de ikamet eden, büyük bir bölümü ilk defa kutsal topraklara giden umrecilerimizle geçirdiğimiz yirmi gün, tarihin sayfalarında huzurun ve memnuniyetini tavan yaptığı bir tarifle kayıt altına alındığı kanaatini taşıyorum.
Son derece seviyeli ama bir o kadar da yoğun ve duygu dolu geçirdiğimiz süreci, hiçbir zaman aklımızdan çıkaramayız. Kutsal beldede kurulmuş olan dostlukları, sonraki süreçler taçlandıracaktır. Bu düşünce, umrecilerin gözlerinin söyledikleridir.
Yunan vatandaşı, Bursa'nın damadı olan genç umrecimizin eşiyle birlikte yaşadığı duygusal sahnelere ve ibadet heyecanına birebir şahit oldum.
Beni en çok duygulandıran da grubumuzun "Gülleri" oldu. Samsun Ladik Polat Mah. Yatılı Kız Kur'an Kursunda hafızlıklarını tamamlamış sekiz kızımız, kurs hocaları ve kursun dernek başkanı ile birlikte grubumuzun ilgi odağını oluşturdu.
Hafızlıklarını tamamladıkları için dernek başkanı tarafından umre ile ödüllendirilen bu hafız kızlarımıza rehberlik yapmak son derece keyif verdi. Kur'an bülbülü olan kızlarımızı, Kur'anın ilk ayetlerinin indiği Hira dağının Nur mağarasında görmek ap ayrı bir duyguyu. Adeta duygu seli yaşadık. Dağın tepesinde yaptığım duaya öyle bir "Amin" dediler ki, Arş-ı Âla titredi sanki.
Kütahya'dan, Afyon'dan, Manisa'dan ve diğer illerden oluşan kafilemizle son derece verimli, huzurlu ve doyumlu bir umre süreci yaşadık.
Sömestri döneminde birlikte olduğumuz üniversite hocalarımız, esnaf ve eşraf kardeşlerimizle geçirdiğimiz sürecin tadı da bir başkaydı. Her biri kendi süreci içinde ibadet yoğunluğu ile geçen her iki umre döneminde de çok duygulandık. En önemlisi de gerçekten de çok doyduk.
Duyduk, duygulandık ve doyduk. İlgi, bilgi ve sevgi bu doyumun en önemli sermayesi oldu. Bunları ibadetle yoğurunca huzur dolu bir umre sezonu geçirmiş olduk.
Allah kabul etsin. Yeniden Resûlullaha ve Beytullaha misafir olmak duasıyla....
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.