Geçen hafta 12 Mayıs 2009 tarihinde her yıl düzenlenen eurovizyon şarkı yarışması vardı.
Yayın bu yıl Rusya'nın başkenti Moskova'da düzenlendi 54. Eurovizyon olarak. Ve geçtiğimiz yılla birlikte yarışma 2 yarı final, 1 finalden oluşmuştu. Bu yıl 42 ülke yarışıyordu çünkü.
Tabi bu ülkeleri 2 geceye sığdırmak oldukça zordu zamanlama açısından. Biz ülke, yani Türkiye olarak finale girmeyi başardık; ama eurovizyon ülkelerinin başaramadığı bir durum vardı: "Müziğe oy vermek!"
Puanlamada ülkeler komşularına koştular, onları haklı-haksız, olur-olmaz yüksekliklere çıkardılar, getirdiler. Bu yarışma içerisinde bile siyasi girişimciler yer aldı yine. Ülkelerin devlet büyükleri(!) halklarında, toplumlarında sanat ve istek düşüncesini yok etmeyi başarmış anladığım kadarıyla.
Herkes siyaset yapar olmuş! Tabi her gün siyasi haberlerden toplumlar da neye uğradığını şaşırmıyor değil. Kendi kararlarını alamayanlar var. Dışarda bile kimse daha yarışmacıları görüp şarkıları dinlememişken, oy verebilecekleri ülkeleri konuşuyorlar. İşte bu bile bir önyargı türüdür. Bu kafayla kimse yarışmadan zevk almaz!
O insanlar sadece "ben de oy verdim" diyebilmek için izliyorlar yarışmayı. Fakat biz Türkiye olarak bu yarışmayı "hala" ciddiye alıyoruz. Buna şimdilik gerek yok! En azından bu yarışma düzelene kadar gerek yok bunlara... Bu yarışmanın değeri telefonlarınız ve içerisinde bulunan kontörlerinizin değeri kadardır çünkü. Büyütmemek lazım.

Merak ettiğim, dünyada sanatla uğraşan ve konservatuar okuyanların oyları bu haksız tablo sistemine hiç mi doğru bir çizgi çizemiyor? Ya da sanatı meslek edinmiş kişiler bu yarışmayı hiç mi izlemiyorlar? Birincilik Norveç'e giderken bizimkiler oturmuş dördüncülüğümüzü tartışıyorlar. Bilgisi olmayanlar tartışır dururlar zaten... Oylamada bile heyecan kalmadı.
Ve ben diyorum ki, sanat adına bütün bilgililer ve ilgililer seneye Norveç'te birlik olsunlar. Yapılanlar ve izlediklerimiz bazen sanata benzemese de, en azından "sanatın" ismini temize çıkarmak için birlik olsunlar. Yarışmada dürüstlük, adil olmak neymiş görsünler bakalım. Çünkü eurovizyon şarkı yarışmasında siyaset ve politika yapanlar yarın farklı alanlarda da boy göstermeye başlarlar.
Sanatın bulunduğu yerde siyaset ve politika yapmaktan vazgeçin. Her gün bunları yaptığınız yetmiyormuş gibi bir de eurovizyon şarkı yarışmasında yapıyorsunuz bunu. En azından yılın bir günü susmasını bilin!
 

NOT: Prof. Dr. Türkan Saylan'ı kaybettik. Allah rahmet eylesin.
(Doğum: 13 Aralık 1935 - Ölüm: 18 Mayıs 2009)

                                                                                                                                                  
Barış ve Sevgi dileklerimle