Sevgili dostlarım. Bir pisliğe bulanmış ki Dünya, ömründe saygın olamamış, itibarı yakalayamamış, adam yerine konulmamış insanlar bir anda "önemli insan" oluveriyorlar.

Dostlarım KILKUYRUK efendiyi tanımayanınız yoktur. Bu efendinin yediği haltlar Samsun"un da dışına çıkmaya, ülke geneline yayılmaya başladı. Şantajcılıkla, çanak yalamak ile geldiği bir makamı çıkarları uğruna kullanmasını çok iyi biliyor. Çok iyiliksever olan bu muhterem, dilenciye verdiği parayı muhasebeden alacak kadar da hesabını bilir. İşte böyle bir sevap anlayışı vardır KILKUYRUK"un.

Efendim bir yayın organının patronu KILKUYRUK"u işin kurdu olduğu için bundan 7 yıl önce kurumun başına geçirir. KILKUYRUK ilk iş olarak muhasebedeki bayanı işten çıkarır. Daha sonra muhasebeye aldığı elemana “Ben harçlık versem onu gider olarak düşeceksin” talimatı verir. O dönemlerde ülkede nakit sıkıntısı yaşandığından bankalar gecelik faizleri çok yüksek seviyelere çekmiştir. KILKUYRUK"un talimatı ile muhasebeci personel maaşlarını 1 ay geç ödemeye başlar. Personel maaşlarını bankaya yatıran muhasebeci her ay faiz olarak KILKUYRUK"a yüklüce para öder. Personel maaşlarından elde ettiği haksız gelire alışan KILKUYRUK, faizcilik işine girişir. O dönemlerde nakit paraya sıkışan bir üst düzey görevliye faiz ile para veren KILKUYRUK, para verdiği kişinin Samsun dışında başka bir yere tayin olması üzerine telaşa kapılır. Başlar para verdiği adamı tehdit etmeye. KILKUYRUK"tan faizle para alan kişi durumu Samsun"daki arkadaşına söyleyince, kendisini sorguda bulur. Sorguda “Ben bu faiz paralarıyla fakir fukara kız öğrencilerine yardım edecektim” diyerek görevlilere yalvaran KILKUYRUK, parayı faiziyle almayacağı yönünde söz verince olay duyurulmadan serbest bırakılır.

Türlü türlü aşağılamalara maruz kaldıktan sonra faizcilik işlerini eskisi kadar olmasa da sürdüren KILKUYRUK, yanındakilere bazı kurumlardaki kişilere telefonlarda özel sorular sordurtur. Bu soruları kayıt altına alan KILKUYRUK, içerisinden bazı bölümleri alarak tehditler savurmaya başlar. Tehdit ettiği kişilerin “Faizcilik nasıl gidiyor” sorularıyla bir nebze çark etse de KILKUYRUK bu tehditlerini sürdürür.

Çeşitli hileliklerle meslektaşlarının başı olan KILKUYRUK"un kurumuna bir Genel Müdür atanır. Bu müdürün yediği haltları ortaya çıkarması üzerine KILKUYRUK, bütün personeli “Benimle gelirseniz buradan alacağınız tazminatları da vereceğim. Zaten burası batacak. Yeni kurumda yüksek maaşlarla çalışacaksınız” şeklinde yalanlarla kandırır ve yurtdışı gezilerinde peçetecilik hizmeti yaptığı kişinin kurduğu kuruma apar topar 1 günde geçmelerini sağlar. Soyup soğana çevirdiği kurumu tam anlamıyla batırmak için de bir cennet hurisine “Sen bizlerle gelme. Bu kurumda kal. Bunların arşivlerini çaktırmadan sil. Olup bitenleri her gün rapor olarak bana ver” der. Dediği gibi tüm personeli istifa ettiren ve 1 bayanı da muhbir olarak kullanır. Bayanın içeriden muhbirlik yaptığını ve tüm arşivlerini sildiğini öğrenen kurumun yetkilileri, ev, han ne varsa feda edilecek türde güzel olan bu bayanı çeşitli hakaretlerle işten çıkarırlar.

Görsel olarak bütün kızların güzeli cennet hurisini KILKUYRUK, hemen hemen her haftanın 3 günü sabahlara kadar teselli eder. Kızcağızı bir de müdür yaparak ödüllendirir. Eee KILKUYRUK"un en büyük özelliği teselli ettiği kişileri müdür yapması, teselli ettiği kişilerle ilgili de sağda solda anılarını anlatmasıdır. Bu arada KILKUYRUK"un telkinleriyle kocalarından boşanan yanında çalışan genç kızlara da duyurulur; KILKUYRUK"un hayranları çoğalmış. Artık evlenmek ihtiyacı hissetmiyormuş. Sağda solda bunu konuşup durduğuna göre KILKUYRUK ile ilgili planlarınızı bir daha gözden geçirin.

Ey KILKUYRUK. Zannetme ki bu yazılanları yanında çalışanlar okumuyor. Yanında çalışanlara baktıkça yüzün kızarmıyorsa, onların gözlerindeki sana edilen küfürleri görmüyorsan ben ne diyeyim