FARKINDA MIYIZ?
İnsan kendisinin, hayatın, olayların farkında olmalı. Allah bile insanı, azametinin farkında olması için yaratmış ve dünyaya göndermiştir. O halde insanın en önemli görevlerinden birisi farkında olmaktır. Farkında olmak ise bir ayrıcalıktır.
Farkında olmak için önce özgür olmak, bağımlılıktan kurtulmak gerekir. Önyargılardan sıyrılmak, olayları en ince noktasına kadar gözlemlemek, camdaki buğuyu temizleyip, çevreyi net olarak görmek icap eder. Farkında olmak gölgeli bir bakış yerine, her türlü olayın iç yüzünü gösteren net bir bakıştır. Olayın sonuçlarına takılmayıp, neden ve sonuçların kaynaklarını görmektir.
Acaba farkında mıyız? Kendimizin, eşimizin, çocuklarımızın, işimizin, şehrimizin, ülkemiz gerçeklerinin kısacası yaşamın farkında mıyız? Olayları puslu bir camın ardından mı seyrediyoruz? Gördüklerimizi, yaşadıklarımızı doğru anlayabiliyor muyuz? Yoksa telkin ve ninnilerle oluşturulan bir şehrin manzarasını seyrediyor, masallar eşliğinde uyutuluyor muyuz?
Ayaklarımızdan mı kaynıyoruz? Beynimizden mi? Beyinlerimiz niçin mahpus?
Ameliyat olanlar bilir, narkozdan kurtulmak öyle kolay olmaz. Bir acıyla uyanır insan. Yanar ameliyat olduğu yer, yer gök dar gelir. Sonra alışır yavaş yavaş. Yapılan ağrı kesicilerin de etkisiyle kendine gelir. Farkındalık hali başladığında anlar ki, artık vücudumun bir parçası yok. Evet, insan kaybettiğini ancak narkotik hayatı bittiğinde anlar.
Yapılan telkinlerin etkisinden kurtulup, narkoz sarhoşluğundan ayrılıp farkındalık haline geçen kişi her zaman dengeli ve bilinçli olur. Olaylar karşısındaki davranışı daima tutarlılık gösterir ve ölçülü olmanın verdiği ciddiyet ve olgunlukla hareket eder.
Samsun"da farkındalık haline geçişi sağlayacak bir süreç başlıyor. Sanal dünyanın oluşturduğu afyon etkisinin yavaş yavaş silineceği bir süreç yaşayacağız. Ne diyelim hepimiz dengeli olacağız.
Hoşçakalın