Zarife Köksal Taşova

Zarife Köksal Taşova

Gençlere Mesaj

Gençlerle sürekli konuşacağımı söylemiştim. Bu başlık adı altında çok sayıda yazı kaleme aldım. Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi, o ülkenin genç nüfusunun sahip olduğu statüye bağlıdır. Gençler bir ülkenin geleceğidir. Genç nüfusun fazla oluşu, o ülkenin artı potansiyelidir. Tıpkı bir ülkenin diğer zenginliklerinin fazla oluşu gibi…   Değerli okurlar, malum sınavlar içinde bulunduğumuz gündemi belirlemekle kalmadı, havayı da iyice ısıttı. Biliyorsunuz gündem çok yoğun. Biliyorsunuz, A.B.D.'den dünyaya yayılan global kriz hala etkisini sürdürüyor. I.L.O. (Dünya Ekonomik Formu)'nun yaptığı bir araştırmaya göre, dünya ülkelerindeki işsizlik oranı, 7.1 oranında artış göstermiştir. Ülkemizde bu gelişmelerden nasibini aldı. Nasıl almasın ki? Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi bizde, olup biten her şeyden etkileniyoruz. Ben sözü dağıtmadan genç kardeşlerime sormak istiyorum. Sınava gerektiği gibi hazırlanmış mıydınız?Y.G.S. den bahsediyorum.Gerçi sınav hakkında bazı şaibeler var ama,henüz ortada net birşey yok. Hedefinizi yıllar önceden belirlemiş miydiniz? Eğer imkân bulup da dershaneye gidebildiyseniz dersleri iyice alabilmiş miydiniz?
Ben size her zaman söylüyorum. Plan denilen şeyi hayatınıza uygulamalısınız. Bazı büyüklerinizin dediklerini doğru bulmuyorsunuz değil mi? Amaan bırakın. Çocuk gençliğini yaşasın. Gezsin, tozsun, eğlensin. Ben zaten genç kardeşlerime pek suç bulamıyorum. Sanki her şey onlar için bir tuzak. Ekranlarda gençlerin eğlenmesi bilmem ne renk şarapla gerçekleşiyor. Dönem sonu eğlencelerinde geçmiş karşıya yırtık pantolonlu birisi abuk sabuk bir şeyler söylüyor. Hayır, hayır bence onların toplamı bu gençlere çözüm üretmiyor. İlla genç deyince, sağ elinde buruşmuş kitap ve defterler, sol elinde sigara kulakları zaten tüm gerçeklere tıkalı durumda. Bu çocuk eve geliyor. Ya kavga eden bir aileyle karşılaşıyor, ya da aile ortada yok. Bol bol harçlık veren bir babası var. Kendisini dışarı atıyor. İnternet kafeler onu karşılamak için birbiriyle yarış ediyor. Şunu çok merak ediyorum. Bu cep telefonu yokken insanlar ne yapıyordu. İlköğretime giden bir çocuk elinde cep telefonu akşama kadar mesaj gönderiyor. Nerede o kırık tahta oyuncaklar? Aaa pardon şimdi ki çocuklar bıçaklarla oynuyor. Tabiî ki teknolojiye karşı değilim. Ama her şeyde olduğu gibi teknolojiyi de amacının dışına taşıdık. Pes doğrusu bu kadarına! Canım olacağı buydu. Ekranlar sihirli dizilerden geçilmiyor. Yahu şu senaristler, şu işsizliğe de bir çare bulsalar. Ama nerde? Onlar ancak reyting kavgasındalar. Söz buraya nerden geldi demeyiniz. Bütün bunlar gençlerin sorunları oluşturdular.

Peki yok mu bu işlerin bir çözümü? Elbette var. Genç kardeşlerim bir kere hayatlarına planı uygulayacaklar. İstanbul'u fetheden Fatih tam onların yaşındaydı. Fatih'in hayatını defalarca okumalılar. Üstelik Fatih'in ne bilgisayarı ne cep telefonu vardı. Onlara sahip olsaydı, kim bilir daha neler başarırdı. Hem hayatın kendisi bir sınav değil mi? Sınavı kazanamayan bir kişi için bilakis her şey yeniden başlıyor. Hatırlar mısınız? Geçen seneler iki arkadaş, stres atmak için denize açılmışlardı. Ertesi günü sınava girmek yerine başka bir yerde buldular kendilerini.

Dün bitti, yarın var mı?

Gençliğine güvenme sakın,

Ölen hep ihtiyar mı?

Değerli okurlar, mesajımı iyice tefekkür etmenizi ümit ediyorum. Gençlerin mevcut sorunları, toplumu oluşturan fertlerin hatasıdır. İnşallah bu konuyu yine konuşacağız. Sözlerim henüz bitmedi. Saygılarımla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Zarife Köksal Taşova Arşivi
SON YAZILAR