Sevgili dostlarım, bugün sizlere Fidel Castro"nun Öztürk temsilcisi MARKOPAŞA"yı anlatacaktım ki, KILKUYRUK efendi beni bu fikrimden vazgeçirdi. Mangal partilerinde Menderes kulunuzu sağa sola şikayet etme gibi bir mizaca sahip olan KILKUYRUK"un bir anda Samsun aşkı ile yanıp tutuşması doğrusu beni çok duygulandırdı. O nedenle bugün sizlere KILKUYRUK efendinin hizmet aşkından bahsetmeyi uygun gördüm.

Meslektaşlarıyla arası iyiden iyiye gerilmesi ve kendisi dışındakilerin tek yumruk haline gelmesi üzerine tahtı sarsılan KILKUYRUK konuyu başka yönlere çekme uğraşına girişir. Kalemi kağıdı eline alan KILKUYRUK başlar Samsun sorunları hakkında üfürmeye. Hizmet aşkıyla nasıl yandığını anlatan KILKUYRUK, şehre yatırım yapmak isteyenlerin önünün kesilmesinden dert yanar.

Timsah gözyaşları diye buna derler herhalde. Sevgili dostlarım Cumhuriyet Meydanı"ndaki TEKEL binaları uzun zamandır satılamıyor. Çünkü tarihi eser, tadilat masrafı fazla. Bir sürü insanla görüşüldü. Ama ne yazık ki bu binalar elde kaldı. Sebebine gelince. Bizim KILKUYRUK"un her gün bitip usanmadan çanağını neyimi yaladığı bir HACIAĞA"sı var. HACIAĞA"nın her gün pisliklerle doldurduğu dipsiz çanağı, bitmez bir iştahla yalamaktan KILKUYRUK büyük zevk alır. Dakikada 131 dil darbesi atabilen KILKUYRUK"un şapırtı seslerini duymayanınız yoktur.  Şimdi dinleyin bakın HACIAĞA"nın pisliği nasıl yalanıyor.

Efendim bundan 1,5 yıl önce bu TEKEL binaları büyük bir Sağlık Grubu tarafından hastane yapılmak istenir. Büyükşehir Meclisi"de buraya Otel+Sağlık alanı+ ticaret alanı planı yapar. Yapar yapmasına da asıl iş ondan sonra patlak verir. Bizim HACIAĞA soluğu Büyük Başkan"ın yanında alır. “Ağam sen ne yapıyorsun. Beni mahvedersin. Biz Samsun"a hastane yapıyoruz. Sen İstanbul"dan elalemin adamlarını getirip bizi perişan mı edeceksin?” Diyerek ağlamaya başlar. HACIAĞA araya hatırlı kişileri de sokar. Altından girerler, üstünden çıkarlar şehre büyük bir merkez kazandıracak olan işadamlarının gelmesini engellerler. Tabi bunu yaparken de pislikleri yalamak da KILKUYRUK"a düşer. Her türlü yayın ile bu yatırımcıların Samsun"a gelmemesi için uğraş verir. Şimdi de kalkar, bağcıyı dövme misali “Yatırımcının önü kesiliyor” şeklinde bağırmaya başlar. Hayvan terli ama anlayan kim.

Efendim bizim KILKUYRUK birilerinin hapishane anılarını çizgifilm yaptırıp yayınlatmayı düşünmüş. Fakat HACIAĞA “Olmaz” demi. Yapın, yapın hapishane maceralarının perde arkası ve kimlerin bu şehirde ne yaptıklarını anlatacak çizgi filmlerinde hazır olduğunu unutmayın.

Hedef saptırmayı bırakıp asıl meselemize gelelim. Acaba bu Samsunspor"un yaptığı yanlışlığa boyun bükenler , “Biz Samsunspor"a karşı diğerlerinin yaptığı gibi adam gibi durursak, birileri kalkar bizim dönemimizi de hesaba çekerler” diye korkudan boyun bükmüş olmasınlar. Bizim patron Samsunspor ile mahkemelik korkmuyor da, bunlara ne oluyor. KILKUYRUK, “Haberim yok beni karıştırmayın” diyor. Tabi adam meşgul. Gece gündüz Samsun"dan birilerini araya getirip, ticaret yaptıracak. Yaptıracağı binalar ilave imar hakları alacak vs. vs. Bir sürü iş varken neden meslektaşlarının fuzuli işleriyle uğraşsın ki. Değil mi bay KILKUYRUK. Sen HACIAĞA"na rant sağla, gerisi kolay biz işimizi yaparız.