Osmanlı İmparatorluğu zamanında, iç denizimiz olan Karadeniz tamamen bizimdi.18.yüzyılda, Kırım"ı Canikli Ali Paşa"nın beceriksizlikleri, Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa haininin isyanı, Yeniçeri ağalarının sürekli edepsizlikleri  sonucu kaybettikten sonra Karadeniz ve boğazlar hep tartışmalı oldu.1914 yılında I.Cihan harbine girişimiz de, iki alman savaş gemisinin İttihatçı beyinsizler tarafından boğazdan geçirilip, Karadeniz"e salınmasıyla olmuştu.Sonucu hepimiz biliyoruz. 18 milyon Km2"den780.000Km2"ye düşüş ve milyonlarca şehit vetam 20 kat toprak kaybı…1936 yılında imzalanan Montrö sözleşmesiyle boğazlardan Karadeniz"e geçiş, 45 bin tonla ve 21 günlük süreyle sınırlandırılmıştı.Şimdi karşımıza yepyeni bir sorun çıkarılıyor:

-  Karadeniz"e NATO savaş gemilerini çıkarmak.Birçok kişi ne var bunda, NATO"nun müttefiki değil miyiz diyebilir.Evet, NATO"nun müttefikiyiz ama Montrö"nün de aslî tarafıyız.Bir defacık ihlal edilirse bir şey olmaz diyenleri tarih affetmeyecektir, İttihatçı beyinsizleri affetmediği gibi.Karadeniz kıyılarımızı bizim donanmamız koruyamıyor mu?Donanmamız yetersizse tamamlansın, gerekirse yepyeni Karadeniz donanması yapalım.1922"de Samsun"u bir tek Yunan savaş gemisi bombalarken, Limanda iki tane ABD savaş gemisi seyrediyordu unutmayalım.Yani sahillerimizin korunması, başkalarına ihale edilirse… Sormayacak mıyız, bizim donanmamız nerede, ne eksiği var, neden yeterli hale getirilmedi, kimlerin ihmali var diye!Eğer Montrö NATO için delinirse, sınırı olmayan ülkelerin savaş gemileri bir şekilde Karadeniz"e çıkarsa, peşinden, İngiliz, Fransız, ABD ve hatta İtalya savaş gemilerinin de çıkma isteğini hangi anlaşma ile engelleyeceğiz?Acaba, bundan sonraki dönemlerde, Karadeniz büyük savaşların meydanı mı olacak?Ya da, Karadeniz"de bulunan petrol ve diğer kaynaklar birilerinin iştahını kabartıyor da, Gürcistan"a yardım, Rusya"ya gözdağı bahane mi?

Bekleyelim görelim diyeceğim ama beklemesek ve görmesek, şimdiden uyanık olsak daha iyi olmaz mı?