Birkaç gündür gazete ve televizyonlarda izliyorsunuzdur. Tapuda yapılan "mesken" operasyonunu. 20"den fazla insan gözaltına alında en son ben bu yazıyı yazarken adliyede ifade veriyorlardı.

    Ne yaptılar ne ettiler bilemem. Muhakkak gerekli merciler açığa çıkaracaktır.

    Ama benin kafama takılan, daha yakın tarihte Ankara ve İzmir"de tapu dairelerine aynı operasyon yapıldı, onlarca memur gözaltına alındı.

    Derken, Tapu Kadastro Genel Müdürü Mehmet Zeki Adlı'dan ilginç bir savunma geldi. Adlı, memurlara verilen paranın rüşvet değil, 'bahşiş' olduğunu söyledi.

    Yaptığı ikinci açıklamayla da yanlış anlaşıldığını belirtti.

Sonuç; rüşvet desen olmuyor, bahşiş desen olmuyor...
En iyisi bunun adına "hediye" deyin...

…..

      Eskiden "Sev Kardeşim" diye bir dizi vardı.

      Hande Ataizi'nin canlandırdığı Kaymakam Yüksel, bir bölümünde makamında öpüştü diye 22 kadın kaymakam üşenmeyip, kınama mesajı yayınlamıştı.

     Neymiş efendim, devletin makamında sevişilir miymiş? Bu görüntü, insanların kadın kaymakamlara bakış açısını etkilermiş. Kadın kaymakamları zaafları olan insanlar gibi tanıtırmış.

    Şimdi tapu dairelerinde alındığı söylenen rüşvet ile ilgili;  Devlet dairelerinde böyle şeyler kesinlikle olmaz bu olaylar bizi küçük düşürüyor, halkın gözündeki güvenimizi sarsılıyor demiyor da rüşvet değil bahşiş diyor.

    Yani "Sev Kardeşim" suç, "Götür Kardeşim" serbest!..

    Bakalım hep beraber göreceğiz rüşvet"mi bahşiş"mi ?…

    Yok yok kedidir o kedi.