S . T . K . Demokratik kitle örgütleri !!

En azından 25 sene önce adı böyleydi ..

Baktılar ki sol jargondan bir söylem ,  üstüne üstlük birde adında örgüt var mı sana   gel de korkma  Ne yapalım ne yapalım diye düşünürken  bir taraftan askeri rejim sonrası her şeyin demokratiği  moda ,,

Bir taraftan bütün sol jargon hakimiyetinde ,bu demokratik kitle örgütleri ve eylemleri ,yada faaliyetleri ,,

Bakmışlar ki olmuyor  Adına sivil demişler ,

Sonra toplumsal olması için toplum demişler birde kitle demişler ,ama hala içinde örgüt lafı devam etmiş ve korku sarmışşşşşşşş..

Örgüt yerinede kuruluş demişler ,,

Deyiş o deyiş moda tabirle ,,,,

Patlamış gitmiş !!!

Olmuş sivil toplum kuruluşları  ,,

Yani kod adı :   S. T. K.

Yaptığı eylemler ve faydaları saymakla bitmez ,,

Sivil Toplum tanımı zor bir anlatım !!?.

 Özellikle sivil toplum ve devlet ilişkisi konusunda birbirini besleyen veya birbirleriyle çelişen çeşitli teoriler bulunmakta.

Asıl olan sivil toplumun tümüyle devletten bağımsız olduğunu savunup, görevinin devleti kontrol etmek olduğu öne süren bilim insanları çoğunlukta

Hemen telaşa kapılmayın ha korkmayın sakın!!!

burada değil Almanya da.. 

 Konrad ; anti-politika savıyla sivil toplumun devlete bir alternatif olduğunu iddia ediyor.

Montesquiue   ;   daha birleştirici bir yaklaşımla devlet ile sivil toplum arasında keskin bir çizgi olmadığını ve sivil toplumun devlete toplumsal katılımı sağlaması için destek olmakla sorumlu olduğunu savunuyor.

benim canım  ülkemde  ise Sivil Toplum Kuruluşları, sivil toplumdaki belli ilgi  siyasi grupları temsil etmek üzere organize edilmiş  kurumlar olarak tanımlanıyor.

 ülkemizde kavram kargaşası  yaşadığımız bir diğer konu ise  yada en azından benim öyle sandığım ;

STK' ların demokrasinin ajanı mı yoksa sonucu mu olduğudur.

 STK'ların demokrasi kurmadaki güncel rolleri yurttaşlar arasında demokratik değerlerin savunulması, temsil edilmeyen grupların güçlendirilmesi, katılımcı demokrasinin sağlanması ve ekonomik ve sosyal reforma katkıda bulunulması olarak özetlenebilir.

Gelelim canım ülkeme ,

Gelelim Karadeniz,e   samsuna 

Nerede bir STK görsem arkasında bir yönetici siyasi ve milletvekili görüyorum

Özellikle  güzel samsunumuzda Her köşe paylaşılmış…

 STK' lar  hükümet ve yurttaşlar arasında siyasi karşılıklı yarar bağlamında arabuluculuk yapıyorlar sanki  

. Böylelikle STK'lar, farklı ilgi ve isteklere sahip aktörler arasında köprüler kurarak ' siyasilere  veya milletvekillerine cirit oynayacak kamusal alan'lar yaratıyorlar

Vay lobiciler vay diyeceğim  geliyor ama nerede

Fakat tüm bu işlevler hem teoride hem de uygulamada sorgulandığında çelişkili sonuçlara varmak mümkün.

Örneğin  ,,,STK' ların çoğunun tabandaki yurttaşla bağının çok zayıf olması. Öyle ki kimi durumlarda STK'lar sadece kendi milletvekilinin düşüncesi doğrultusunda hareket ederek asli kuruluş amacına hizmet etmiyorlar  gibi bir algı gelişiyor toplumda  

Sendikalar ---  Dernekler----   Vakıflar ---- bunların hepsi STK

Yani   Sivil  Toplum Kuruluşları

 . Ayrıca bu sivil  kitlenin organize olamaması veya olmaması  aksine oldurulmaması sonucu
Kurum içi demokrasi hak getire

 pek çok STK'nın kendi içerisinde demokratik bir yapıya sahip olmaması ve tepeden inme ilgili icazet alınan siyasi  etken kararlarla yönetilmesi. Kaçınılmaz bir sonuç olsa gerek

Allah için objektif bir gözle bakalım isterseniz şöyle

 samsun genç iş adamları derneği  veya  samsun barosu –ister  samsun ticaret odası –isterse zeytinlik mahallesi güzelleştirme derneği –yada   samsun yol iş sendikası şubesi  veya  tapu kadastro vakfı  yada berberler kuaförler odası  isterseniz kasiad-müsiad-askon –olmadı maskon -hepsi kendi içinde özerliklerini ve etki alanlarını  siyasi iktidarların kendileriyle olan edilgenliklerine borçludur ve o yönde göz kırparlar gazetede açıklama yaparken bile santralleri destekliyoruz diyorlar ,,isterse demesinler ,

yoksa koltuk sallanır, acilen tek hamlede nefesleri kesilir….

 STK'ların dışarıdan gelen maddi desteğe veya   iktidarın etken erkine ,icazetine,bağımlılıkları nedeniyle hedef kitlelerinden ziyade nemalandıkları yada fon aldıkları kurumlara  kurum idarecisi yada sorumlusu siyasilere hesap vermek zorunda olmalarıdır ..

 sizce bu durum şüphe uyandırmıyor mu ,,??? Ne dersiniz !!!

Ekonomik ve siyasi çıkarlar gözetilerek apolitik bir yaklaşımla STK'lar ulusal çıkarlarımıza veya ihtiyaca göre plan  proje üretmekten ve ilgili etik ve hukuki yönetimlerden uzaklaşıp  sadece siyasilerin güdümüne birer oy otomatı gibi hareket etmektedir ,bir çoğu ise işi daha da sulandırıp yalakalık boyutuna bile getirebilirler!!!

Sonuç olarak onlara siyasi kamusal alan yaratırlar …

Siyasi iktidarların aldığı kararlarda ve çıkarılan kanunlarda stk  ların tek bir etkileri ve yetkileri gözükmemektedir

Varsa söyleyin ,,

 Söyleyin de Yazalım da  bu cahilde öğrensin

İşçi / memur kazanılmış hak kayıplarında   ,, sendikalarımızın

Tarım politikasında ,, ziraat odalarının ,

Ticari vergilendirmelerde ,,esnaf odalarının ,ve Ticaret odasının

Ulaşım  koordinasyon kararlarında , şoförler ve otomobilciler dernek veya vakıflarının ne kadar katkısı etkisi var

Bankaların vurgun yapar gibi adeta gasp yapar gibi hukuksuz olmasına rağmen aldıkları türlü isimler altındaki ücretlendirmelere hangi  akson-maskon –kasiad-müsiad-tüsiad- karşı çıktıda biz görmedik

Alınan  kararlarda hukuksuzluk veya kendi iç hukuklarında ne kadar etkililer ki  zaten akılları çıkar birileri  gelirde buralara üye olur  da sonrada yönetimi elimizden alırlar diye .

Sıkıysa Avrupa da ki gibi valilik üzerinden yapın dernek

üye kayıtlarınızı da Görelim bakalım  o zaman oralarda ne kadar kalıyorsunuz

,  lay ,lay,lom ,,Sabah kahvaltıları ,, ,kolbastı, canciğer kuzu sarması , , sanal siyasi cilveleşmeler , Gerisi gazetelerde boy gösterme, , sahte gülücükler görüntüler  stk lardan   saçmalar  olmadı seçmeler ..

Saygılarımla ,,,

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR