Hangi  şartlarda olursa olsun yapılan hiçbir şey gizli kalmıyor. Belki bazen biraz gecikiyor. Ancak  bu gecikme gerçeğin  öğrenilmesine engel olmuyor.  Gerek haberlerimizi, gerekse köşe yazılarımızı takip eden değerli okurlarımız o kadar hassas davranıyorlar ki okuduklarını adeta ezberliyorlar.

Bazen konuşurken biz yazdıklarımızı unutabiliyoruz. Ancak okurlarımız hatırlatınca doğru  diyoruz. Bu güven ve bu hassasiyet bizleri  çok daha fazla  hassas davranmaya mecbur kılıyor. Zira sizlere güvenip, yazdıklarınıza emniyet eden insanları yanıltmanın gerçek anlamda ihanet olduğunu düşünüyorum. Ancak bilmeden veya art niyetli olmaksızın  yapılan hataları bu kapsamın dışında tutmak gerekir.

            Daha önce  İlkadım Belediyesi  ile ilgili bir yazı dizisi  yayınlayacağımızı ilan ettiğimizde bazı dostlar bunu hemen yapmamızı istemişlerdi. Onlara acele etmemeleri gerektiğini, zamanı geldikçe  bunları yayınlayacağımızı söyleyince  elimizde bilgi veya belge olmadığını zannedenler olmuş. Bu güne kadar yazdığımız hiçbir yazı bilgisi veya belgesi olmadan yazılmamıştır. Bırakın belgesiz yazmayı adam AK Parti'ye dümdüz gitmiş ve bu mahkeme kararı ile sabit olmasına rağmen, bizi mahkemeye verip “bana hakaret etti” dedi. Bu ülkede haksızlar  güçlü  oldukları sürece haklı olma noktasında gördükleri desteği artık göremeyeceklerini  anlamalarının zamanının geldiği kanaatindeyim.

            İlkadım Belediyesi ile ilgili elimde o kadar çok bilgi ve belge var ki yazmakla bitmez. Sadece İlkadım Belediyesi ile ilgili değil, Büyükşehir, Atakum  Belediyesi ve İl Özel İdaresi, Büyük Otel, Türkiye  Sakatlar Derneği Samsun Şubesi, özel hastanelerle  ilgili  çok ciddi anlamda bilgi ve belgeler var  elimde. Bunları yeri ve zamanı geldikçe yayınlayacağım. Durup dururken değil, gündeme ve konuların ehemmiyetine göre zamanı geldikçe yayınlayacağım.

            Son günlerin en önemli  gündemi olması gerekip de kamuoyundan saklanan konulardan birisi de otelinde PKK'lıları sakladığı  için hakkında yakalama emri çıkarılan işadamı konusudur. Bu konuda o kadar ketum davranılıyor ki sormayın gitsin. Sanki adam devletin özel korumasında gibi başkası en ufak bir suç işlese gazetelere özel olarak servis edilip manşetlerden verilir, ama işin içerisine  paralı birisi girince  her şey ört bas edilmek için ortalık seferber ediliyor.

            Bu şehirde hiç kimsenin unutmaması gereken  tek şey 25 kuruşa şoför mahallinin bitmiş olduğudur. DENGE  gazetesinin tek kuruluş  gayesi olan  haksızlarla mücadele konusunda şehrimizde çok güzel gelişmeler yaşanmaya başladı bile. Yüce Kitabımızın  “Ümitsiz olmayın ve korkmayın haklıysanız güçlüsünüz” ayeti celilisinin  tecellisini bizzat  yaşamış bir kardeşiniz olarak bu şehirde haksızlığa uğrayanların sesi olmaya devam edeceğimiz ve sessiz çoğunluğun sesi olacağımızı  bilmenizi ister, hepinize saygı ve selamlarımı sınarım. Kalın sağlıcakla..