SIKINTILARA KARŞI TAVIR...
İslam’a göre maddi kayıp, keder ve sıkıntılı durumlar karşısında müminin göstermesi gereken doğru tepki; sabır, tevekkül, şükür, dua ve sadaka gibi temel prensiplere dayanır. Bu tür durumlarla başa çıkmak için İslam bir takım yollar sunmuştur.
Maddi kayıplar, dünya hayatının bir parçasıdır ve Allah’ın kullarını sınamak için verdiği imtihanlardan biridir. Böyle zamanlarda müminin sabırlı olması ve Allah’a tevekkül etmesi gerekir. Zümer Suresi 1.ayette Yüce Allah “Şüphesiz sabredenlere ecirleri hesapsız olarak verilecektir" buyurur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de; “Müminin hali ne güzeldir! Ona bir iyilik isabet ederse şükreder, bu onun için hayırlı olur. Ona bir kötülük isabet ederse sabreder, bu da onun için hayırlı olur.” (Müslim) buyurmaktadır. Sabır, kayıpların getirdiği üzüntüyü hafifletir ve insanın manevi olgunluğunu artırır.
Maddi sıkıntılar, bazen kişinin Allah’a yönelmesi ve O’na sığınması için bir vesile olabilir. Dua etmek, insanın ruhunu rahatlatır ve Allah’ın yardımını celbeder. Mü'min suresi 60.ayette; “Bana dua edin, size icabet edeyim" buyurulmaktadır. Peygamberimiz (s.a.v.), sıkıntıya düşenlere şu duayı tavsiye etmiştir. “Allah’ım! Merhametinden ümit kesmemem için kalbime iman nuru ver. İçimi genişlet ve bana yardım et.” Ayrıca kişi, tövbe ederek günahlarından arınmalı ve Allah’ın affına sığınmalıdır. Zira bazı sıkıntılar, günahların affı için bir vesile olabilir.
Maddi kayıp yaşayan kişi, Allah’ın kendisine verdiği diğer nimetleri düşünerek şükretmelidir. Belki mal kaybedilmiştir ama sağlık, iman veya aile gibi daha kıymetli nimetler yerindedir. İbrahim Suresi 7.ayette Yüce Allah “Eğer şükrederseniz, elbette size nimetimi artırırım.” buyurmuştur. Mümin, başına gelen sıkıntıların daha büyük bir bela veya musibet olabileceğini düşünerek, durumuna razı olmalıdır.
İslam’da sadaka, belaları def eden ve maddi sıkıntıları gidermeye vesile olan önemli bir ibadettir. Peygamber Efendimiz;“Sadaka, belaları def eder ve ömrü uzatır.” buyurmaktadır. Maddi kayıp yaşayan bir kişi, elindeki az bir miktarla bile sadaka verirse Allah onun rızkını artırabilir. Bakara suresi 245.ayette; “Kim Allah için güzel bir borç verirse, Allah da onu kat kat fazlasıyla geri öder.” ilahi bilgisi verilmektedir. Sadaka vermek, hem bereketi artırır hem de Allah’ın yardımını celbeder.
Maddi kayıp, bazen kişinin yanlış iş yapması, gereksiz harcamalar veya dikkatsizlik gibi hatalarından kaynaklanabilir. Mümin, bu tür sıkıntılar karşısında kendi hatalarını gözden geçirerek ders çıkarmalıdır. Yüce Allah Şura suresi 30.ayette; "Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Allah,) çoğunu da affeder.” buyurmuştur. Eğer kişinin kazancı helal değilse veya bereketsiz bir ticaret içindeyse, bu kayıp bir uyarı olabilir. Mümin, kazancını helal yollarla elde ettiğinden emin olmalı ve harcamalarında israftan kaçınmalıdır.
Maddi kayıp, yeni fırsatların doğmasına vesile olabilir. Mümin, çalışmayı bırakmamalı ve yeni yollar aramalıdır. Çünkü İslam, çalışmayı ve rızık aramayı teşvik eder. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur;“Rızkın onda dokuzu ticarettedir.” Kişi, yeni iş imkanlarını araştırmalı, ticaret veya çalışma şekillerini gözden geçirmeli ve Allah’ın kendisine farklı kapılar açacağını ümit etmelidir.
İslam’a göre mümin, maddi kayıp ve sıkıntılar karşısında; Sabırlı olmalı ve tevekkül etmeli, dua edip Allah’a sığınmalı, şükrederek diğer nimetlerini fark etmeli, sadaka vererek bereketi artırmalı, israf ve hatalarını gözden geçirmeli, çalışmaya devam ederek yeni rızık kapıları aramalıdır.
Bu şekilde hareket eden bir kişi, maddi sıkıntılar karşısında ruhen güçlü olur ve Allah’ın rahmetini kazanır. Belki de bu kayıp, daha büyük bir hayrın başlangıcı olabilir. Atalarımız "her şeyde bir hayır vardır" diyerek konuyu özetlemişlerdir. Hatta bu atasözü bazen "her şerde bir hayır vardır" diye de ifade edilmektedir. Elbette şerde hayır olmaz, bu söz, insanın kötü/şerli zannetiği bir konu hayırlı sonuçlara sebep olur manasınadır.
Sıkıntı konusu olan her olay insanı gafletten uyandırır. Kibri, enaniyeti azaltır veya ortadan kaldırır. Kişiye acizliğini anlatır, Allah’ın yüceliğini hatırlatır. Herhalükârda sıkıntı ve kederin insana söyledikleri ve sonuçları itibariyle faydaya dönen hikmetleri vardır. Böyle durumlarda kişi kendini hesaba çekmeli ve sorgulamalıdır. Nerede hatta yaptığını bulmaya çalışmalı, hata bulamaz ve göremezse bunun bir lütuf olduğunu kabul ederek Allah’a şükretmelidir. İlahi imtihan konusunun ana başlıkları sabır ve şükrü gerektiren hallerdir.
Müslüman için, karşılaştığı her sıkıntı ve keder, sevinç ve güzellik; nimettir, çünkü bunlar Allah’ın ihsanıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.