Suçlu ayağa kalk!!!

    Müslüman mahallesinde salyangoz satmayamı çalışıyoruz,Yoksa inançlarımızımı kaybediyoruz. Veya bu güne kadar farkına varamadığımız inançsızlığımızmı ortaya çıkıyor.Yada bu güne kadar gösteremediğimiz sakladığımız gizli kimliğimizi açıkça hasımhane bir tavırla ortayakoymayamı çalışıyoruz.
Adını ne koyarsanız koyun,nasıl düşünürseniz düşünün bilinçsizce farkında olmadan yapılan hareketler olarak değerlendirin..Bir şeyler oluyor bize..Çok kısa zamanda biz toplum olarakbu kadar dejenere olamayız..Bu kadar çabuk bozulamayız..Bu kadar vurdum duymaz olamayız..
Sözde değişime ayak uydurmaya çalışırken kendi özümüzden,milli ve manevi değerlerimizden,inançlarımızdan,gelenek ve göreneklerimizden bu kadar çabuk vazgeçemeyiz.Anneyi,Babayı-Atayı,Dedeyi-Konu,Komşuyu-Çocuğu,Büyüğü-Akrabalığı,Dostluğu-Öksüzü,Yetimi-Haramı,Helali-Namazı,Niyazı-Dini,Devleti-İyiliği,Merhameti-Fakiri,Fukarayı..Ne kadar çabukunuttuk.Neler oluyor bize..Nereye gidiyoruz..Gerçekten bize neler oluyor? Niçin karşıt fikirli ve farklı inançlara sahip insanlara tahammülgösteremiyoruz? Neden sporu bir şov olarak kabul edip, takımımızın galibiyetinin de, mağlubiyetininde   olabileceğini düşünmüyoruz? Niçin trafik canavarı oluyoruz? Gençlerimiz terör, fuhuş ve organize  suç çetelerinin ağına neden düşüyor?
Maçlara savaşa gider gibi hazırlananlar..Her an kan dökmek için bahane sebep bulanlar.. arkadaşları yüzünden birbirleri ile kavga ederken,erkekler sevgilileri için cinayet işliyorlar.. Lise öğrencisi emekli maaşını alabilmek için büyükannesini öldürüyor..Diğer tarafta bir cani bir kadına tecavüz ederek onu yakarak öldürüyor..Yeni doğmuş bebeğini hunharca katleden annelerle karşılaşıyoruz..
Neler oluyor bize? Nerelerden, nerelere gidiyoruz? Toplum olarak cinnet geçiriyoruz. Çok çabuk unutan, hatta unutkanlığını bile unutan bir toplum haline geldik. Nedense hep sonradan geliyor aklımız başımıza. Kazalara kurban vermeden tedbir almıyoruz. Genetik yapımızdamı   var bu davranışımız bilemiyorum. İnsanlar içinde bu böyle. Ölmeden evvel sahip çıkmıyoruz kimseye.İnsanın ölüsüne dirisinden daha çok değer veriyoruz. En çok kullandığımız kelimelerin başında"Keşke" geliyor. Bu yüzden olacak ne ağladığımız belli ne de güldüğümüz. Sanki koro halinde aynı                  tekerlemeyi kullanıyoruz. “Eh! Yaşayıp gidiyoruz işte.” En ciddi mes'eleleri salladığımız gibi hayatı bile sallamayı tercih ediyoruz. Hep sıfırı tükettikten sonra geliyor aklımız başımıza. Kalanını da bitirmek için “Son pişmanlık fayda vermez” deyip basıyoruz altımızdaki iskemleye tekmeyi.        Yediğimiz tokadın hesabını, tokadı atandan soracağımıza bir tokatta yanı başımızdakine sallayıveriyoruz. Herkes gücü yettiğine saldırıyor.
Doğruyu bulabilmek için önce kendi kusurlarımızı görmeliyiz. Biz nerde hata yapıyoruz önce bunu tespit etmeliyiz. Ama bunun için kendimizi iyi tanımalıyız. Özeleştirimizi yapmadan nasıl tanıyabiliriz ki.
Psikologlar der ya, çocukluğunuza dönelim, bizde öyle yapalım. Hani dünmüş gibi gelen çocukluğumuza. Büyüklerimizin elini öptüğümüz, küfür etmenin, kavga etmenin ayıp olduğu çocukluğumuza. Ayıp kavramının içinin boşalmamış olduğu o günlere. Nesrin Topkapı çıkacak diye  gece yarısına kadar beklediğimiz yılbaşlarının olduğu çocukluğumuza. Bayramlara el öpmek         için komşuları ziyaret ettiğimiz, el öptüğümüzde para verildiği zaman yüzümüzün kızardığı, ütülü mendillerin verildiği çocukluğumuza. Mahalle maçlarının yapıldığı, saklambaç oyununun kız tavlama oyunu olmadığı çocukluğumuza.
Bize ilk öğretilen büyüklere saygılı olmaktı, ailenin en kutsal varlık olduğuydu. Vatan'ın ideolojiyle alakalı olmadan sevilmesi gerektiğiydi bize öğretilen. Bir harf öğrenmenin önemiydi.                                     Okumak, eğitim en önemli özellikti. Para kazanmak önemliydi ama helal para kazanmak.  Yolda bulunan cüzdanın sahibi aranırdı. Komşu teyzelerin elindeki alışveriş poşetlerine yardım edilirdi.Öğretmenlere saygı duyulur, hafiften de korkulurdu. Otobüste yaşlılara yer verilirdi.Saygı en önemli meziyetti.
Teknoloji hayatımıza girdi. Hiç istemediğimiz halde büyüdük. Büyürken kültürümüz,eğitimimiz geriye gitti. Kısaca teknoloji ye yenildik. Saklambaçların yerini bilgisayar oyunları aldı.Mahalle maçlarımız atarilere yenildi. Bayramların anlamı tatil oldu. Sigaralar büyüklere üflenmeye        başladı. Dansöz seyretmek için uykusuz kalmaya gerek kalmadı. Oryantal starlarımız var artık.Sabah kuşakları, akşam kuşakları dansözden geçilmiyor. Hatırlayanınız var mı düzeyli bir tartışmaprogramı ne zaman seyrettiğimizi. Nerde o sevgi dolu diziler. Kurtlar vadisi rekor kırdı unutmayalım.Bayramda el öptüğünüzde şeker verdiğiniz çocuklar yüzünüze ters ters bakıyor.
Sabah evden çıkarken en son ne zaman merhaba dediniz tanımadığınız birine. Bırakın tanımadığınız birini tanıdıklarımıza bile selam vermek zor geliyor artık. Öğretmenini gördüğünde bırakın önünü iliklemeyi, omuz atıp geçen öğrenciler var. Küfür dilimize yerleşti. Vatanı sevmekne kadar saçma oldu. Para kazanmak hala önemli ama nasıl kazandığınızın önemi yok artık. Okumak sadece etiket oldu. Futbol okullarına, bilmem ne star yarışmalarına kuyruk var. Bulduğumuz cüzdanların sahibi yakınlardadır diye hemen cebe indiriyoruz.
Yazık ediyoruz kendimize. Yazık ediyoruz ülkemize. Kimse kendini dışarıda tutmasın,hepimiz suçluyuz. Haksızlığa karşı çıkmadığımız için suçluyuz. Teknolojiyi bilinçsizce  kullandığımız, kullandırdığımız için suçluyuz. Aldığımız değerleri çocuklarımıza veremediğimiz için suçluyuz. İçimizdeki sevginin hırslarımıza yenik düşmesine izin verdiğimiz için suçluyuz.

Hepimiz için söylüyorum.  '' SUÇLU AYAĞA KALK ''

Saygı ve Sevgilerimle..
ALLAH (C.C) YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR