Telefon ve hayatımız
Merhaba sevgili okurlar;
Bu sabah, televizyondan aldığım bir haber, benim bu konuda telaşlanmamı ve daha boyutlu düşünmemi sağladı.
*Fransa'da bir şirket, büfelerden bile kolayca alınabilecek, kontörü bitince de çöpe atılabilecekk yeni bir cep telefonu üretti", işte haber bu...
Bilimin, teknolojinin, mucizevi kolaylıklarını becerilerini ben de, herkes gibi takdir ediyor, hayranlıkla kabul ediyorum tabii ki. Yeniliklere ve değişimlere asla karşı değilim. Fakat benim korkum şu;
teknolojinin bu yönüyle ilgilenen sektör,gün geçtikçe kontrol edilemez şekilde büyüyor ve kontrol edilemiyor. Her an her dakika, işte "şu telefonun şöyle bir becerisi var, yok kamerası, yok ses alma düzeni, yok göze hitap ediyor, vay efendim şu tuşu daha küçük, bu becerisi fazla... vesaire vesaire...
Telefonu , boş işlerde kullanan, zamanın çoğunu sudan sebeblerle, arkadaşlarıyla geyik yaparak geçiren insan sayısı o kadar fazla ki ülkemiz de!..
Yeni ve son moda, telefon kullanma hırsını da eklediği zaman ... İşte o kötü. Televizyonlarda, gazetelerde, radyolarda yapılan telefon reklamlarının amacına ulaştığı su götürme bir gerçek değil mi işte bu kötü. Her gün yeni bir özellikle reklamı yapılan insanlara bazen faydadan çok zarar vereceği durumlar daha fazla... Söyledim ya.. Bende kullanıyorum, normal bir telefon... Ama ihtiyacım olduğu sürece. Gerektiği zaman da. Oysa çoğu kişi için öyle mi? Çoğu kez Marka düşkünlüğü, gösteriş budalalığı yüzünden o sektörde kaptırılan bunca para ... zaman .. Ve en önemlisi sağlık.. Telefonun etrafına yaydığı mekanik dalgaların insan kalbine, beynine ve sinir sistemine yapmış olduğu etki çoktan kanıtlanmış durumda bilim çevresinde. Aslında bu işin sosyal ve ruhsal boyutu sandığından daha büyük bence. Çünkü, teknolojinin az geliştiği yıllarda, ceptelefonu furyasının bu kadar çılgınlığa dönüşmemiş olduğu zamanlarda, insanlar daha agresif bu kadar sorumsuz insanlarla dolu değildi. Tek sebeb bu değildir tabiki ama büyük bir payı olduğu gerçek. İnsan ilişkileri daha da köklüydü, daha sağlamdı. En basit bir örnekle birbirini seven iki insanı ele alalım. Cep telefonu sayesinde her dakika birliktelikleri devam ediyor.Özlem,sabır, güvenli olmak kavramları tarihe karıştı sanki. Herkes her an birbirini kontrol etmekte.Özgürlüğüne müdahale etmekte ve ettirmekte. Basit sebeblerden lüzumsuz kavgalar ve anında yüzyüze gelmeden alınan kararlar. Herşey her önemli olay cep telefonu ile yapılıyor. Başlangıçta ve bitişler ceptelefonuyla yaşanıyor. Binbir yüzlerini görmeden gözlerden duygu alışverişini yapmadan yaşamadan...Bu yüzden günümüzde sevgiler, ilişkiler kolay kuruluyor ama kolaycada bitiveriyor. Bu davranış biçimleri gençlerimizi daha ruhsuz ve agresif yapıyor.
Bence bu çılgınlığın önünün kesilmesinin zamanı geldi artık. Anne ve babaların tüketiciyi koruma derneklerine hatta devletin yapacağı çok şey olmalı. Yasaklama getirilemez elbette ama halkımızı uyarma adına bilgilendirme, bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı. Hepinize mutlu huzurlu günler diliyor sevgiler sunuyorum. Perşembeye görüşelim.