Tüm Kadınlarımızın her gününü kutluyorum
1857 Yılında New Yorklu dokuma işçisi kadınların daha insanca bir yaşam isteyerek, eşitsizliklere ve ayrımcılığa karşı sürdürdüğü mücadele ile başlayan süreçte 8 Mart, tüm dünya kadınlarının, kutladığı uluslar arası bir güne dönüştü. Konfeksiyon ve tekstil fabrikalarında çalışan 40.000 işçinin başlattığı grev, polisin saldırısıyla kanlı bitti. Saldırı sırasında çıkan yangında çoğu kadın 129 işçi can verdi.
1910 yılında Danimarka'nın Kopenhag kentinde toplanan 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında, Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin, bu yangında yaşamını yitiren 129 kadın işçinin anısına 8 Mart gününün Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmasını önerdi. Kadın hakları hareketini, özellikle oy hakkını onurlandırmayı amaçlayan Kadınlar Günü önerisi oy birliği ile kabul edildi.
1948'de kabul edilen İnsan Hakları Bildirgesi ise kadın bakış açını hiç hesaba katmada olduğu için, insan hakları ihlalleri ile ilgili tüm ilhamını ve örneklerini gene erkeklere ait olan kam alıyor- ve bu hali ile de kadınları dışlıyor. Siyasi bir tutuklunun işkenceye tabi olmasını bir insan olarak tanımlarken, kadınların binlerce yıldır uğradıkları aile şiddet insan haklar görmüyor; genç kız ya da kadının namusunu ihlal ettiği gerekçesi ile- öldürülmesini insan kapsamına almıyor.
Türk kadınının toplum yeri her zaman bir olmamıştır. Bizde ve diğer medeni memleketlerde kadının bugünkü yeri uzun bir gelişmenin sonucudur. Hatta bugün bile, dünyanın en medeni memleketlerinde kadın hukuku tartışma ve eleştirme konusudur.
Kadınlarımız artık neler başarabileceğini her iş ortamında ortaya koymaktadırlar ve bunu sosyal kültürel alanda kendini yetiştirmiş kadınlarımız başarabilmektedir. Ülkemiz de milyonlarca çaresiz kadın var ve sesini çıkarmaya korkan sindirilmiş,. Sırtından dayağı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin düşüncesiyle ezilen kadınlarımız.
"Ben kadınım kimi zaman adı olan kimi zaman adı konulmayan. Aşkın yasaklandığı dünya da törelere kurban giden, kurşun yaralarımla gömülen. Dayak yiyen benim kolu bacağı kırılan onuru ayaklar altına alınan, söz hakkı verilmeyen o yüce varlık. O benin ben! Eksik etek denilen! Aldırmaz hiç kimse gözyaşlarıma, yürürken bir uçtan bir uca dünyaya. Sabrı nakış nakış işler dururum her günüme. Ben kadınım taştan ekmeğimi çıkarır emeğimle yoğururum umudumu. Ben kadınım Anadolu kadını."
Tüm Kadınlarımızın her gününü kutluyorum. Bir güne onları yakıştırmıyorum.