Ve…Her şehidin “can yakıcı” ayrı bir hikayesi vardı elbet…
…
Er Ramazan Yeşil-Antalya, Jandarma Uzman Çavuş Hasan Aygör-Kırıkkale, Piyade Çavuş İlhan Küçüksolak-Kocaeli, Jandarma Astsubay Çavuş Hasan Önal-Eskişehir, Jandarma Uzman Çavuş Rasim Eser-Mersin, Er Hakkı Aran-Diyarbakır, Jandarma Er Çağlar Mengü-İstanbul,Uzman Çavuş Selçuk Can-Osmaniye, Uzman çavuş Ozan Onur Ilgın-Adana, Er Davut İlbaş-Siirt, Er Muhammet Aydemir-Artvin,Uzman Erbaş Bahattin Erturhan-Sivas, Er Oktay Karakelle-İstanbul,Uzman Çavuş Cahit Yıldırım-Erzurum,Uzman Çavuş Egemen Yıldız-İzmir…
…
Hakkari Şemdinli Jandarma Sınır Birliği"ndeki Aktütün Karakolu"na saldıran hain teröristlerce, 15 arkadaşlarıyla birlikte şehit edildiler…
…
Kimi beş ay, kimi yedi ay sonra teskere alacaktı…Kimi Astsubay,kimi Uzman Çavuş olarak daha yeni tayin olmuşlardı Aktütün Karakolu"na…Hepsinin de “gözlerini yollara yatırmış” hasretle bekleyen annesi,babası,kardeşleri,akrabaları,evlenmeyi düşledikleri sevgilileri,sözlüleri,nişanlıları,eşleri hatta çocukları vardı…Kimi ailelerinin tek evladı…Kimi yoklukla büyümüş,ailelerinin geçim yükünü omuzlarında taşıyan evlatlarıydı…Umutları vardı hepsinin de…Onlar da umuduydular hepsinin…
…
Şimdi her biri “Ay Yıldızlı Bayrağa” sarılmış şehitler olarak dönüyorlardı, arşa yükselen ağıtlarla karşılandıkları evlerine…
…
Tıpkı “öncekiler” gibi…
Ve mutlak her şehidin “can yakıcı” ayrı bir hikayesi vardır elbet…
…
Hain saldırının gerçekleştiği Aktütün Karakolu şimdiye kadar üç kez saldırıya uğramıştı halbuki… Bu üç saldırıda toplam 43 şehit verildi… “Soru işaretleri” beynimizi kemire kemire, öfkemizi yumruk yapıp avuçlarımızda eriterek, içimize akıtıyoruz gözyaşlarımızı…
…
Oysa, komutanlarının gözleri dolu dolu, yutkunarak verdikleri acı haberlerle, canevlerinden vurulup binlerce kez öldü anne- babalar…
Her şeye rağmen, metanetle, gözyaşlarının ıslattığı titreyen dudaklarından tek tek düşen harfler, yan yana diziliyordu hepsinin de;
“Vatan sağolsun”…
…
Türkiye, doğusu,batısı,güneyi,kuzeyi ile dualarla uğurladı onları…Eller üstünde…Çiçekler içinde…
…
Bu toprak için toprağa düşmüş…
Güneşler, bir hilal uğruna batmıştı…
…
Şehit kanlarıyla yoğrulmuş bu ülke, İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy"un Çanakkale Şehitleri"ne ithaf ettiği şiiriyle tekrar dirilip, koro halinde;
…
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
…
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
…
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
…
Diye övgüler yağdırırken…
Bizde, “Kahrolsun PKK” diye “haykırıyor”, Onları “kalbimize” gömüyoruz…
…
Vatan sağolsun…