Yerli wikiliksler!

Bir internet sitesi var…  Samsun"la ilgili bomba gibi haber patlatıyorlar…

Gerek haberleri sunuş biçimleri ve gerekse değindikleri konulara zaman-zaman katılmasam da seviyorum çabalarını…

Ben onlara "yerli wikiliks" diyorum zaten…

Bu hafta 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti"nin ele almışlar…

Güzel bir konuya parmak basmışlar yani…

Üstelik gazeteciler cemiyetinin mevcut yönetimi kendilerini üyelikten bile çıkarmışken…

Dün beni de arayıp görüşlerimi sordular… Anlattım tek tek…

***

Bu gençlerle uzun zaman birlikte çalıştık…

Samsun"daki yerel gazetelerde kadroludurlar…

Ama gazeteciler cemiyeti yönetimi nedense, kendilerini gazeteci olarak kale almadığı için atmış cemiyetten…

***

Dondurmacıları, seyyar satıcıları kesinlikle aşağılamak gibi bir niyetim yok…

Ama demezsem çatlarım…

Atakum sahilinde seyyar dondurma satıcılığı yaparken…

Sezon bitince işsiz kalan…

“Bari boş kalmayayım” diyerek mesleğe bulaşanlar…

Gazeteci oluyor da…

Yıllarını bu işe vermiş ve halen yerel gazetelerde basın sigortalısı, yani profesyonel olarak kadrolu çalışanlar gazeteci değil, öyle mi?

***

Olacağı buydu zaten…

Koyunun olmadığı yerde keçiye Apturaman Çelebi derler…

Adamın olmadığı yerde de… Dondurmacıyı, tutup başkan seçerler..!

***

Her neyse…

Yerli zikiliksin haberine göre, Samsunsporu da 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyetini de batıran AKP imiş…

Valla, onların iddiası böyle…

Haberin başlığı da şu:

“AK Parti"nin Samsunspor"dan sonra Cemiyet fiyaskosu…”

Gerçekten de öyle…

AKP elini çekince düzeldi Samsun…

Cemiyet de düzelecek inşallah..! Birileri ellerini çekince…

Çünkü yakında kongre var…

Ve kongre öncesi de türlü oyunlar…

***

Ben, olağanüstü kongre talebini içeren dilekçeyle birlikte, topladığım imzaları noter kanalıyla ilgili yerlere gönderdim… Bunun gereği olarak da bugün yönetim toplanıp kongre kararı verecekmiş…

 “Yönetim” dediğime bakmayın siz… Ortada bir yönetim filan yok…

Zaten zikiliksin haberine göre, Sayın Başkan da yönetim kurulundaki 10 kişinin ismini sayamamış… Yönetim kurulundaki arkadaşlarının isimlerini bilmediğinden mi?

Değil tabi… Yönetim eksik çünkü…

***  

Bu satırları yazarken Antalya"dan Gazeteci arkadaşımız Okan Dilek aradı…

Okan, Samsun"daki üç gazeteciler cemiyetinin birleşmesi için imza koyanlardan biriydi…

O kadar eskidir yani…

Ağabeyi Hakan Dilek de İstanbul"da gazetecilik yaşamını sürdürür…

Ağabey-kardeş, ikisi de 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti"nden atılmış. Üzülmüşler tabi…

Ali Orhan Antalya"da…  

Arda Akın Hürriyet Gazetesi"nde istihbarat şefi olmuş…

Necmi Hatipoğlu, yıllarını verdi, çok güzel yerlere geldi…

Ömür Ünver Ankara"da yaygın basında…

Haklarını helal etsinler, daha unuttuğum ne isimler var…

***

Gazeteciyi üyelikten atmak ne demek…

Oysa cemiyetimizde üç tip üyelik var zaten… Onursal üyelik, fahri üyelik, asli üyelik…

Bu insanlar Samsun"dan gitmiş, gazetecilik mesleğini farklı illerde sürdürüyorlar…

Bunlar bizim gururumuz, onurumuz… Onursal üye olsalar kime batar?

Ama dedim ya… Mesleği bilmeyen, meslektaşın değerini nereden bilsin?

***

Daha şunun bile farkında değiller… 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti"nin bir numaralı üyesi kimdir?  Bilir misiniz?

İzmir"i işgal eden Yunan askerlerine ilk mermiyi atan ve orada şehit düşen gazeteci Hasan Tahsin"dir… Hasan Tahsin onursal üyemizdir bizim…

***

Okan Dilek"e “Üzülme dedim üyelikten çıkarıldığın için…”

“İster misin bunlar, "Hasan Tahsin de kimmiş, tanımıyoruz böyle birini" deyip, onu da üyelikten atmış olmasınlar…”

Olur mu olur…  Vallahi yaparlar…

***

Yönetime geldiklerinde kendilerine önce destek verdim…

Ama herkesten gizli kongre mi yapılır ya…

Toplam üye sayısı 150 zaten, 50 arkadaşımızı üyelikten çıkarmışlar…

Üstelik, gazetecileri üyelikten atıp, matbaacıları üye yapmışlar…

Neresine destek vereceksiniz bunların, buyurun siz verin…

Cemiyeti "Kanarya Sevenler Derneği"ne çevirdiklerini görünce desteğimi çektim tabi…

***

Bir de giderayak, bendenize b.k atmaya hazırlanıyorlarmış…

Duydum, güldüm…

Yeterli dersi verememişim galiba…

Son olarak bir dansöz elbisesi lafı geçmişti, Başkan anımsar…

Uymadı bana…

“Ailenizin iş elbiselerini bana yollamayın, anneniz kızar” dedim…

Bozuldular…

***

Ben de üzüldüm sonra… Yakışmadı tabi… Söylememem gerekirdi…

Hatta yazıyı da arkadaşlardan rica edip internet sitesinden kaldırttım sonra…

***

Ama bilirsiniz… Lafın tamamı deliye söylenir…

Bana söz hakkı doğduğunda sözümü kimseden esirgemem…

Akıllı olsalar, beni konuşturmazlar zaten…

Çünkü, bundan sonra lafın nereye gideceği belli…

Benden söylemesi…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR