Bel kırma harekatı
Hafta başında Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın kara harekatı yapılabilir açıklamasının bu kadar kısa bir süre içerisinde gerçekleştirilebileceği doğrusu tahminlerin ötesinde bir yaklaşımdı. Hafta boyunca Perşembe günkü Milli Güvenlik Kurulu toplantısında türban meselesi yüzünden gerginlik yaşanacağı üzerine odaklanan herkes, bu toplantıdan askere gir emrinin çıkacağını pek düşünmemişti. Ancak kara kışa aldırmayan Türk Silahlı Kuvvetleri toplantının ardından Kuzey Irak'a girerek PKK'nın kalelerini tek tek ele geçirmeye başladı. Yıllardır Kuzey Irak'a yerleşmiş terörist barınaklarının havadan imha edilmelerinin ardından gerçekleştirilen bu kara harekatı için, PKK terörünü tamamen yok edecektir diyemeyiz. Ancak, bu harekat PKK terörünün belini kıracaktır.
Türkiye Cumhuriyeti sokaklarında canlı bombaların patlatılmasına, karakollarındaki nöbet bekleyen askerlerinin şehit edilmesine göz yummaz. Bu uğurda gerekirse binlerce evladını seve seve feda eder. Kuzey Irak'tan şehit haberleri gelecektir, nitekim gelmeye de başladı. Böylesi bir operasyonu kayıp vermeden atlatmak olmaz. Verdiğimiz şehitler bizlerin moralini bozmamalı, çünkü şehitlerimizin mekanı cennettir. Allah hepimizi şehitlik derecesini nasip etsin. Verdiğimiz ve vereceğimiz şehitlerimiz nedeniyle kara harekatını sorgulamaya kalkmamalıyız. Böylesi bir sorgulamaya girmek bizlere değil, ülkeyi bölmek isteyenlere yarar. Unutulmamalıdır ki, bu ülke bizlere toplumsal uzlaşı, küresel barış, dinler arası diyalog gibi felsefi sözler söyleyenlerin armağanı değildir. Bu ülke bizlere vatanın birliği ve bütünlüğü için gözünü kırpmadan can verenlerin armağanıdır. Toplara tüfeklere karşı süngüyle çapayla Allah Allah diyerek savaşanların armağanıdır. O nedenledir ki, bütün bir milletin varlığına kastedenler ile mücadele ederken vereceğimiz şehitlerimizin acısı mücadelemizi asla engellememelidir. Aksine birlik ve beraberliğimizi artırmalıdır. Sağda solda, internet köşelerinde, televizyonlarda gazete köşelerinde filozofça kara harekatı hakkında tartışanlar, Gereklimiydi gereksiz miydi polemiğine girenler amaçlarına asla ulaşamayacaklardır.
Kara harekatı PKK ile mücadelede olmazsa olmazımızdır. Zamanlamada mükemmel bir zamanlamadır. Kış ayı olduğundan PKK"nın fazla saklanabileceği bir yer yoktur. Hele hele uydu aracılığıyla BBG evine dönen bir bölgede Türk Silahlı Kuvvetleri teröristleri yerin dibine girseler çıkarır. Türk Silahlı Kuvvetleri, tahriklere kapılmayacak kadar sağduyulu olduğunu da bu harekat ile göstermiştir. Zira Türk Silahlı Kuvvetlerini tahrik ederek üstlerine gelmesini isteyen PKK, yaptığı eylemlerle Türk Ordusu"nu üzerine çekmeye çalışırken; yapılan plan ve programlar, sağlanan uluslararası destekle gerçekleştirilen büyük çaplı operasyonlar, PKK'nın hain planını suya düşürerek belini kırmıştır.
Kuzey Irak"a havadan ve karadan yapılan operasyonlar, daha dün Kürt bölgesinden bir kediyi dahi Türkiye"ye vermeyeceğini söyleyen ve horoz gibi diklenen Kürt yönetiminin de burnunu sürtmüştür. Olası bir operasyonda Kuzey Irak"taki Kürt halkının Türkiye Cumhuriyeti ile savaşa gireceği şeklinde tehditler savuranlar şimdi ne yapacağını bilemez duruma düşmüştür. Hain olmayan Kürt"ün Türk"e, Türk"ün ise Kürt"e saldırmayacağını gayet iyi bilir. Bunu bilen sözde kahramanlar bırakın topyekun Türk Silahlı Kuvvetleri"nin karşısına çıkmayı bacaklarındaki titremeyi gidermenin peşine düşmüşlerdir. Bu operasyonlar Barzani ve Talabani"nin ABD ile olan ilişkilerini de olumsuz yönde etkilemiştir. Artık rahatça ABD"ye güvenerek arsızlık yapamayacaklarını anlamışlardır. Meşru müdafaa hakkını kullanan Türkiye Cumhuriyeti, her zaman demiri tavında dövmesini bilmiştir, bundan sonra da bilecektir.
Allah"tan bu ülke uğruna şehit olan "kınalı kuzular"ın şefaatlerini kabul etmesini, ailelerine de engin sabırlar vermesini diliyorum. Saygılarımla.