Bir de taraf olmasanız

Üniversite Senatosu deyince ceketinin düğmelerini ilikleyesi gelir insanın aklına. Çünkü senatoda bulunanlar, bilginin en üst noktasına çıkmış insanlardır. Görevleri ise beyinleri eğitmektir. Bu yönde kararlara imza atarlar.

Hani işleri olmaz parayla pul ile elbise ile. Onlar beyinlerde ne olduğuna bakarlar. Öyle bir bakışları vardır ki beyninin içerisindeki her kıvrımı görebilir, her düşünceyi anında sezinleyebilir. Gözlerinden hiçbir şey kaçmayan bilim adamlarımız beyin okumayı, eğitmeyi çok güzel becerirler.

Dediğimiz gibi beyinleri nakış nakış işleyebilen bu bilim adamlarımızın nezdinde üzeri kir pas içerisinde, saçı sakalı birbirine girmiş bir öğrenci ile takım elbiseli kravatlı endamı güzel bir öğrenci arasında hiçbir fark yoktur. Biri zengin olmuş, biri fakir onlar için zerre kadar önem taşımaz. Çünkü onlar beyinlere bakar. Bilirler ki, o kir pas içerisindeki öğrencilerin içerisinde nice Sokrates, Aristo, Nichtze, Freud gibi beyinler vardır. Esas olan o beyinleri eğitmektir. Tüm amaç bunun içindir.

Yalnız bütün genç beyinleri eğitmek için kararlar alan bu senatonun beyinleri görebilmesinin tek imkanı vardır. O da o güzelim başların açık olmasıdır. Hani es kaza eşarp, başörtüsü, türban veya adına ne derseniz deyin bir şeylerle örtülen beyinleri okuyamazlar ve eğitemezler. Başların üzerine örtülen bu gibi şeyler, tomografi cihazı gibi beyinleri okumakta hüner sahibi olan senato üyelerine büyük bir engel teşkil eder.

İşte bu engel nedeniyle dün Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Senatosu bir karar almış. Kararda üniversitelerdeki türban yasağını kaldırmayı öngören anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesinden büyük rahatsızlık duymuşlar. Amaçları genç beyinleri eğitmek olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Senatosu büyük bir kaygı içerisindeymiş. Alimallah başlar örtülü olursa içerisindeki beyinler, okunamaz ve eğitilemez.

Bu değişiklikle Anayasa"nın 130. maddesi ile güvence altına alınan bilimsel özgürlüklerin tümü ortadan kaldırılmak isteniyormuş. Hımmm. Bak sen şunlara; demek ki amaçları tüm özgürlükleri kaldırmak. İyi ki uyardınız. Demek bunlar bizim özgürlüğümüze el atmış.

Türkiye Büyük Millet Meclisi yasa değişikliğini yaparken, sivil toplum kuruluşlarının ve kamuoyunun görüşlerini almamış. Hiçbir toplumsal uzlaşı aranmamış. Bu da toplumda huzursuzluğa neden olacakmış. Vay vay vay. Halkı temsil etmek için mecliste bulunanların çoğunluğu, nasıl oluyor da halka sormadan karar alabiliyor. Anlamış değilim. Allah Allah demokrasi neydi acaba?

Senato"nun kararına göre yapay gündemlerle ülkenin karşı karşıya kaldığı çok önemli sorunlar gözardı ediliyormuş. Tabi ya. Milyonlarca başı örtülü kız çocuklarının okuyamaması, meslek sahibi olamaması, kurumlarda çalışamamasından çok daha önemli şeyler var ülkede. Bülent Ersoy ile Armağan boşanacak mı, boşanmayacak mı? Daha onu çözemedik. 

Son zamanlarda yasama ve yürütmenin bazı önde gelen mensuplarının yargı ve bilim dünyasına karşı hakarete varan söylem, tutum ve davranışları kabul edilemezmiş. Vites değiştirirken verilen ara gazına benziyor ama senato bu konuda çok haklı. Kimse yargı ve bilim dünyasına karşı böylesi bir tutuma giremez. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı"ndan daha üst makamda bulunan Anayasa Mahkemesi bunlara haddini bildirmeli. Nasıl olsa DSP ve CHP mal bulmuş mağribi gibi konuyu onlara götürecektir.

OMÜ Senatosu Türkiye Cumhuriyeti"nin devleti ve ulusuyla bölünmez bütünlüğünden ulusumuzun aydınlık geleceğinden yana tarafmış. Allah razı olsun. Bir de taraf olmasanız halimiz nice olurdu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR