Dikkat... Tehdit var!

Hepiniz tehlikedesiniz....

Hey millet!.. Dinleyin....

Yarın siz...

Bir gazetenin üçüncü sayfasına konuk edilebilirsiniz!..

***

Hem de hiç hak etmediğiniz halde gözü bantlı resminizin altında muhtemelen şunlar yazıyor olacaktır:

“Terör operasyonu...

Bilmem kaç kişi gözaltında…”

Ya da

“Fuhuş operasyonu...”

“Yerli ve yabancı uyruklu çok sayıda kadın yakalandı…”

Veya

“Uyuşturucu operasyonu...

Uyuşturucu çetesine darbe…”

***

Fuhuş yapıp yapmadığınız önemli değil...

Terörist de değilsiniz elbet...

Uyuşturucuyla hiç bir bağınız da olmayabilir...

Ama herhangi bir şekilde…

Diyelim ki, isim benzerliğinden gözaltına alındınız...

Yandınız!...

Ertesi gün gazeteler, basın, medya sizin hayatınızı kabusa çevirecek...

***

Başlıkları size söyledim...

Terör operasyonu...

Fuhuş baskını...

Uyuşturucu taciri...

***

Meslektaşlarıma anlatmak istediğim şu...

Bu yaptığımız şey doğru değil…

Hem yanlış, hem de suç!..

***

Evet! Biz yıllardır bu suçu işliyoruz...

İnsanları daha yargılanmadan açıkça suçlu ilan ediyoruz...

Hırsıza "hırsız" demek dahi suç sayılırken...

Biz insanları öyle olsun ya da olmasın böyle nitelendiriyoruz...

***

Dünya da böyle bir uygulama yok… Olamaz da...

Ama bizde böyle… İşinize gelirse…

***

Sonunda ben bile isyan ettim…

Çünkü bizimkilerin adam olacağı yok...

İşte o yüzden aha buradan kendimizi ihbar ediyorum...

***

Bunları durup dururken yazmıyorum...

Kızgınım çünkü...

***

Bizim bir kaç tane haber ajansımız var...

Bazılarının haberi veriş biçimi böyle...

Samsun'da yetişmiş gazeteci kıtlığı var mübarek...

Kimse uğraşıp bu tür haberlere çeki düzen vermek yerine...

Olduğu gibi gazetesine koyma kolaylığına kaçtığından...

Bir yanlış uygulama “galat-ı meşhur” oluyor…

***

Galat-ı meşhur…

Yani…

"Herkesin bildiği, ama bilerek yaptığı yanlış…"

***

Böyle olunca da aslında suç olan bu uygulama meşrulaşıyor...

Haber ajanstan gelmiş çünkü...

Hangi haber ajansı...

Fark etmez...

Ben bu tür başlıkları görünce hemen tanıyorum zaten!...

OHA diyorum!..

İşte OHA Haber Ajansı yine yapmış yapacağını...

***

Oysa herkes bu yapılanın suç olduğunu bilir...

Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Canip Yetişir...

Bunu en iyi bilenlerdendir...

***

Size şu kadarını söyleyeyim...

Gazetecilerin fotoğraf makinesiyle adliye binasına girmesi dahi yasaktır...

Adliyenin içinde resim çekmek ve bu resmi yayınlamak ise suçtur...

O yüzden gazeteciler kelaynak sürüsü gibi adliye kapılarında bekleşir...

***

Ancak polisle gazeteciler bu konuda adeta gizli bir dayanışma içindedir...

Çünkü emniyet güçleri emek vererek hazırladıkları operasyonun bilinmesini, duyulmasını ister... Doğaldır bu...

Günlerce iz sürülmüş... Sabahlara kadar sorgulama yapılmış, uykusuz günler geceler yaşanmıştır… Haklı olarak onların emeği vardır bu işte... Bunun kamuoyunda bilinmesini, duyulmasını istemeleri doğal… İşte bu nedenle ilgisiz gibi görünerek gazetecilerin, zanlıların fotoğraflarını çekmesine yol verirler...

***

Genellikle bu çekim işi adliye kapısının girişinde, zanlılar polis otosundan inerken olur...

Ya da emniyetin önünde, araçlara binerken... Olmadı, sağlık muayenesi için adli tabipliğin önünde...

***

Bakmayın siz...

O çekilen resmi yayınlamak ta suçtur...

Sanığın yüzüne kırk kat bant atmadan, karartma yapmadan, buz koymadan yayınlayamaz kimse... Hem de açık bir suçtur bu...

***

OHA Haber Ajansı başlı başına bir faciadır zaten....

Bugüne kadar çok eleştirdim...

Ama aynı hataları yapmaktan ısrarla vazgeçmiyorlar…

Hani yanlışta ısrar neyse de…

Neredeyse bana gazetecilik öğretecekler...

Yurdumun mürdüm erikleri!...

Geri kalmış ülkemin yeşil soğanları!..

***

Gazetecinin savunmasına bakın…

Bakın da yarın başınıza gelecekleri tahmin edin şimdiden...

"Ben kimseye terörist demedim. "Terör operasyonu" dedim..."

"Operasyonu hangi birim yapıyorsa öyle hitap ediyoruz..."

"Ahlak masası yaparsa "fuhuş operasyonu" diyoruz..."

"Narkotik yaparsa uyuşturucu operasyonu..."

***

Yuh yani... Bu kadar olur...

Pes ettim ben... Peesss...

***

Terörist demiyor, "terör operasyonu" diyormuş!..

"Esrar satıcısı" demiyor, "Uyuşturucu operasyonu" diyormuş…

***

“Fuhuş operasyonu” deyince gözaltına alınanları orospu yapmış olmuyor musun?

İddianamede bile onlara öyle hitap edilmiyor...

Ertesi gün "Fuhuş operasyonunda gözaltına alındı" diye haberini yaptığın insanlar serbest bırakılınca "Pardon, orospu değilmişsiniz, özür dilerim bacım” diyor musun?

***

Hey millet..

Size söylüyorum...

Samsun'da bir suç örgütü var...

OHA Haber Ajansı her gün yeni bir suç işliyor... İnsanları suçluyor...

Birçok masum insanı peşin peşin suçlu gösteren haberler yapıyor...

***

Savcılarımızı da göreve çağırıyorum...

Bu ajansın servis ettiği haberlere dikkat edin...

Bu yaptıkları alenen suçtur...

Benim bu yazım da açık bir suç duyurusudur...

***Oysa "Herkes suçu kanıtlanana kadar suçsuzdur..."

***

Kişi haklarına aykırı bu durumu önlemek de öncelikle basın olarak bizim kendi iç sorunumuzdur... Ancak yıllardır her gün aynı olay sahnelenmektedir...

Bir de işi artık yüzsüzlüğe döktüler...

***

Gazetelerde suçlu gibi gösterilip fotoğrafı yayınlananlar...

Size sesleniyorum…

Hemen dava açın bu gazetelere...

2 milyar lira tazminatınızı alın...

Afiyetle yiyin...

Mehmet Yazıcı'nın bu kıyağını da unutmayın…