Dostum Karga iki yüz yıl yaşadığını biliyorum. Bir çok türün var haberdarım.Aşırma huyun var, hırsızlığa meyilli olduğun da biliniyor. Çalma huyun, senin yaşam alanlarını katleden bizlerin yüzündendir onu da biliyorum.
Günlük nafakanı çıkarmak için kırk takla atıyorsun, daha da olmazsa çalıyorsun. Seni hırsızlığa mahkum edenler yaşam alanlarını yok edenlerdir onlar da utansın.
Dostum Karga, en güvenilir yer diye en pimpirikli apartmanın damını seçtin yuva yapmaya kalktın.  Plan, proje demedin, ruhsat almaya bile tenezzül etmeden günlerce inşaat malzemelerini, çalı çırpıyı taşıdın. Oldukça telaşlıydın belli ki doğum yakındı yumurtlayıp kuluçkaya yatacaktın. Anlatmaya çalıştım anlamadın yer seçimin yanlış demeye getirdim dinlemedin. Balkonuma davet ettim aldırmadın.
Yoğun iş tempon da, elimden geldiğince beslenmene yardımcı oldum. Dostlara ilan ettim, dostum Karga kuluçkaya yatacak iki yüz yıl yaşayacak yavruları olacak dedim.
Sonrasında fark ettim seni o dam da istemediler, dirlik vermediler rahatsız ettiler. Senin yaşam alanlarını, yerleşim birimlerine çevirenler, olmadık yerlerde sanayi geliştirenler seni şehirde yaşamaya mahkum edenler, bir şehir damını sana çok gördüler…
Bir akşam üstü ani kararla taşınmaya başladın, günlerce taşıyıp üst üste koyduğun çalı çırpıyı başka yere götürdün. Bizim mahalleden taşındın.
Oysa ne arsız karga"lar var, çaldıkça çalan, yayıldıkça yayılan, arsızlıklarını meziyet yapan, doymayan kargalar el üstünde tutuluyorlar.