Bu seferde ana arterlerden çok ara sokakları kan gölüne çevirdik. Yasağı boş verdik vermesine de, insani duyguları da bir tarafa bıraktık. Mağara devri insanlarının ilkelliğinde kurbanları kestik.
İran da uygulanan idamlar gibi boğanın arka bacağına zinciri dolayıp tek ayağından vince astık, tekbir eşliğinde çaldık bıçağı boğazına…
Ürken danayı sakinleştirmek için kaldırım taşlarıyla kafasına nişan aldık yetmedi, sopayla bacaklarına, bacaklarına vurduk ha vurduk…
Dediler ki, Avrupa Birliğinin gözlemcileri kol gezdi rapor yazmak için, ama biz tınmadık. Hoş hayvana insanca muamele yapmayı bilmeyen günahtan korkmayan, üç beş keferenin yazacağı rapordan mı çekinecek…
Çoluk çocuğu yine dizdik kurbanlığın başına, o faltaşı gibi açılmış korkak, ürkek bakışlarıyla seyrettirdik kanlı manzarayı. Yetmedi, kesik koç kafasıyla mini, minnacık bebelere “ceee” yaptık utanmadan sıkılmadan da objektiflere pozlar verdik…
İbadeti yine ilkelleştirdik, hayvana eziyet etmeden kurban kesmeyi bir türlü beceremedik…
Yasak, günah vız geldi tırıs gitti. Bana kalırsa yine sınıfta kaldık insani duygularımızı bir kenara bırakıp tüm ilkelliği ile yine bildiğimizi okuduk.


*Darıca…
Darıca hayvanat bahçesinde hem pahalı hem zor bulunan iki hayvan ölmüş.Naylon poşetle uzatılan patlamış mısırı yiyen Zürafa sizlere ömür. Yine aynı hayvanat bahçesinde uyuyup uyumadığını anlamak için Timsah yavrusunun üzerine aklı evvel birisi oldukça iri bir taş atmış ve Timsahı öldürmüş.
Koruma altındaki hayvanlara böyle davranan bir zihniyet, tabiî ki eline bıçağı aldığında kurbanlık karşısında ilkelleşecek.
Bu arada kasaplıkla ilgisi olmadığı halde paranın sevabına kasaplığa soyunan yaklaşık üç bin kişi hastanelik olmuş.(yalan yok çok sevindim)
İyi Bayramlar dilerim.
NOT; Benim gözümde dünya tatlısı, beyefendi,çelebi, eğilmez, bükülmez bir kalem, gazeteci, şair"di, Nazif Demirel ağabey, onu kaybettik ebediyete uğurladık. Nur içinde yat, toprağın bol, rahmetin sonsuz olsun… izzet Köksal