Prof.Dr.F.Alpaslan

Prof.Dr.F.Alpaslan

FAİZ İNDİRİMİ VE KİRALAMA (Leasing)

FAİZ İNDİRİMİ VE KİRALAMA (Leasing)

Merkez Bankası Nisan 2006 ile Aralık 2007 arasında uygulanan faiz oranlarını yüzde 13,25'den yüzde 15,75 seviyesine çıkarmıştır. Geçen 20 aylık süredefaiz oranlarını yüzde 2,5 artıran Merkez Bankası 18 Ocak 2008 tarihinde borçlanma faiz oranlarını yüzde 15,75'den yüzde 15,50'ye çekmiştir. Şüphesiz bu faiz indiriminin bir anlamı olmalıdır. Faizlerdeki çeyrek indirimin enerji ve gıda maddeleri fiyatlarındaki artışların, enflasyon üzerinde oluşturacağı baskıyı azaltmak içindir. Ayrıca ABD'den kaynaklanan global finansal krizin sonuçlarını da görmeyi hedeflediği söylenebilir. Ayrıca enerji ve gıda fiyatlarındaki artışların para politikasına olan etkilerine de daha ihtiyatlı yaklaşımı amaçlanmış olabilir. Para politikası kurulunun açıklamalarında yerini bulan "Zaman ve miktar" ifadelerini de gelecek dönemlerde olabilecek fiyat yükselmeleri karşısında şimdilik çeyrek puan indirilen faiz oranlarının daha fazla bir oranda indirilmesini zımmen ifade etmiş olabilir. Örneğin yüzde 14,30 veya yüzde 14 gibi. Enflasyonla mücadelede son 4-5 yılda sağlanan başarının devam ettirilmesi temel hedef olarak görülmektedir.

Kiralamaya (Leasing) gelince KDV'de oran artırımı kararnamesi yayımlanalı yaklaşık 20-25 gün oldu. Oran yüzde 1'den yüzde 18'e çıkarıldı. Bunun nedeni olarak lüks malları satın alanların kiralama yoluna başvurarak yüzde 18 yerine yüzde 1 vergi ödemeleri olmaktadır. Bazı açıklamalarda faiz indirimi ile vergi kayıplarının 2 milyar YTL'ye kadar ulaştığını görmekteyiz. Ancak unutulmaması gereken, oranın artışı ile kaybedilen KDV miktarının artış olmadan mevcut durumunda kalmasında ortaya çıkmış olan KDV miktarı arasındaki hassas dengenin  nasıl korunacağıdır. Kiralama yoluyla mal ve hizmet satın alanların ödedikleri KDV'yi tahsil ettikleri KDV'den düşeceklerinden dolayı vergi gelirleri azalacaktır. Böylece hem vergi gelirleri düşecek hem de kısa ve orta vadede istihdam hacmi olumsuz olarak etkilenecektir. Ülkemizin yatırım hacminin artırılmasına her geçen gün daha da fazla ihtiyaç duyulduğu gerçeğini de gözardı etmemek gerekir. Zira KDV oran artışı iç ve dış yatırımcıları olumsuz yönde de etkileyebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof.Dr.F.Alpaslan Arşivi
SON YAZILAR