Hasım değil, hısım
Halk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Osman Kara, Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Necdet Uzun"un Başkanlığı"nı yaptığı Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti"ndeki Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ettiğini dün yazdığı köşe yazısında tüm Samsun"a açıkladı.
Osman Kara dünkü köşe yazısında istifa gerekçesini kamuoyuna şöyle duyurdu: Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti, Samsunsporun basına uygulamak istediği haksız ve mesnetsiz sansür girişimi karşısında ne yazık ki, görevini yapmamıştır. Hatta cemiyetin başkanı genel yayın yönetmeni olduğu gazetesinde tam tersi bir tutum izlemiş, adeta boykot kırıcılığına soyunmuştur. Yerel basının iddialarını es geçerken Samsunspor Başkanı"nın basını suçlayan ve adeta meydan okuyan demecini de sayfalarına almıştır. Üstelik bir de boykota katılan gazeteleri Samsunspor"dan haber vermemekle okuyucuyu cezalandırıyorlar diye isimsiz yazılarla halka jurnallemek gibi bir yola da sapılmıştır. İşte bu nedenlerle, Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu"ndaki görevimden istifa ediyorum.
Keşke Sayın Osman Kara, Cemiyet Başkanı Necdet Uzun, gazetesinde boykot kırıcılığı yapıyor diyerek görevinden istifa etmeseydi. Keşke Cemiyet Başkanı Necdet Uzun, Samsunspor"un basına uyguladığı sansürün ardından yerel basın temsilcilerinin ortak kararına uyabilseydi. İnşallah bu dargınlıklar, küslükler basın sektörüne zarar vermez.
Samsunspor"un basına uyguladığı ambargoyu bir gazete dışındaki tüm yerel basın, siyah zemin üzerine yazılan Samsunspor Yönetim Kurulu"nun uygulamaya koyduğu haber alma yasağının sona erdirilmesine kadar sayfalarımızda kulüp ile ilgili haberler yayınlanmayacaktır yazısıyla boykot ediyor. Peki, neden tüm basın olarak böylesi bir boykota gidiyoruz?
Çünkü biz gazeteciler olarak demokrasi ve özgürlüğü her şeyden önce savunmak zorundayız. Bu tüm gazeteciler için en öncelikli kavramdır. Demokrasiyi benimsemeyen, özgürlüklerin sınırlandırılmasını savunan bir kişi gerçek anlamda iletişimci olamaz. Bu kişinin medya mensubu olduğunu iddia etmek mümkün değildir. Çünkü özgürlük, gazeteci için güneş kadar hava kadar hayati bir önem taşıyan bir unsurdur. Hem demokrasiden şikayet edip, hem de demokrasinin önüne set çekmeye çalışanları anlayışla karşılayamayız.
Yerel gazeteler hizmet ettiği bölgeye bir şeyler vermek amacıyla vardır. Çıktığı bölgeye hizmet etmeyen gazeteler uzun soluklu olamaz. Çünkü halk gazeteleri, kendilerini aydınlatması için almaktadır. O halde tüm gazetelerin kendilerine şu soruyu sorması gerekiyor, Ben Samsun"un nesine çalışıyorum?
Samsun"a hizmet amacı güden tüm gazetelerin şehrine sahip çıkması gerekiyor. Yerel medya şehrin insanlarıyla ve şehri oluşturan değerlerle bütünleşmeli. Sivil toplum örgütleri, devlet yönetimi, odalar, borsalar vs. bütün oluşumlarla bir ahenk içerisinde hareket etmeli. Samsun için doğrunun ne olduğu ise açıktır. Bu bütünleşmeyi engellemeye kalkan her kuruma karşı da ortak tavır alınmalı.
Yerel gazeteler olarak eğer bu şehre hizmet etmek istiyorsak, Hasım değil, hısım olmalıyız. Osman abi ile yıllarca birlikte çalıştık. Bazen aşırı tepki gösterdiği için yanlış anlaşılsa da nezaket sahibi, duygu yüklü bir insandır. Dünkü istifa açıklamasında duygularıyla hareket ettiğinden eminim. Necdet abi ile çalışmadım ama beraber uzun bir yolculuk yaptım. Hani derler ya bir kişiyi tanımak istiyorsan ya alışveriş yapacaksın ya da yolculuğa çıkacaksın. Biz Necdet abi ile uzun sohbetler ettiğimiz yolculuk sonrası birçok kereler biraraya geldik. Kim ne derse desin, kendisi hakkında en ufak bir menfi düşüncem yoktur.
Sonuç olarak basına ambargo konulan bir dönemde 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti"nin Başkanı olan Necdet Uzun ile Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Osman Kara"nın bir kısır çekişmenin içerisinde olmasını değil, ortak hareket ederek sansürcü zihniyeti kınamasını isteriz. Osman Kara"nın istifasının kabul edilmemesi, Necdet Uzun"un da oluşuma destek vermesi dileğiyle.