Hayal kırıklığı

Soğuk havaya karşın Samsun 19 Mayıs Stadı"na gelenlerin tek ama tek düşüncesi daha doğrusu beklentisi gönül verdikleri Samsunspor"un kendilerine lig sonuncusu karşısında bir galibiyet armağan etmeleriydi… Bunu beklerken en büyük dayanakları da rakiplerinin lig sonuncusu olması, bunun yanı sıra da Samsunspor"un kendi sahasında oynamasıydı.
Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı…
Futbol, o kendine has kurallarını bizlere bir kez daha hatırlattı… Neydi o kurallar:
1 – Sahada rakibinden daha çok mücadele edeceksin.
2 – Kazanmayı rakibinden daha çok isteyeceksin.
3 – Futbolun doğrularını rakibinden daha çok yapacaksın. 
Bunları yapamazsan arzuladığın sonucu alabilmen şansa kalır. İstanbulspor maçı da böyle oldu. Samsunspor yukarıda hatırlattığım üç futbol doğrusunu sahaya yansıtamayınca üstüne üstlük kalesinde basit de bir gol görünce sonuç ev sahibi adına hüsran oldu…
Yaşanan mali problemler nedeniyle oyuncuların konsantrasyon kaybı yaşamalarını, tam performanslarını sahaya yansıtamamalarını anlayabiliyorum ama bu kadar da kötü oynamaya kimsenin hakkı yok… Sahaya çıkan oyuncu yüzde 100"ünü vermek zorunda… 
Koskoca 90 dakika boyunca tribüne gelenlere ne izlettirebildi Kırmızı-Beyazlılar? Güzel futbol mu? Bol gol pozisyonu mu? Mücadele mi? Soruyorum 19 Mayıs Stadı"na gelen herkese. Samsunspor bunların hangisini gerçekleştirebildi. Cevabı belli olan bu soruları sormamdaki amaç, Samsunspor"un dün sahada ne kadar kötü olduğunu size anlatabilmek.
Yazık… Hem de çok yazık…
Samsunspor"un dünkü oyununu gördükten sonra ilk 6 için plan yapmasını çok gerçekçi bulmuyorum. Çünkü kulübün bunu gerçekleştirebilecek ne mali potansiyeli, ne de futbolcu kadrosu var… Bu oyunla, bu kadroyla, bu ekonomik imkanlarla Samsunspor için ligde kalabilmenin başarı olacağını düşünüyorum. Bu takıma bu gözle bakmalı ve buna göre destek vermeli. Samsunspor, umarım bu düşüncemde beni yanıltır ve üst sıralara oynar.
Ancak görünen tablo hiç de iç açıcı değil...