Kocakelle'nin Maceraları
Sevgili dostlarım KOCAKELLE deyince hemen tencereye konup kaynatılan cinslerden olanları aklınıza gelmesin. Sakın ha kaynatacağım diye de heveslenmeyin. Bu KOCAKELLE Alimallah hepimizi bir tencereye koyar kaynatır da haberimiz olmaz.
Efendim bazıları meşhur olmak için Menderes kulunuzun benzetmelerini üzerine alınıp dursun, biz hikayemize devam edelim. Karadeniz"in Canik Dağları"nın uzandığı, ormanın bol düzlüğün az olduğu bir bölgede, temiz hava, temiz su eşliğinde gözlerini dünyaya açan KOCAKELLE, henüz büyümeden babayiğit olacağını göstermiştir. Tertemiz bir doğanın verimli topraklarında biten bin bir türlü nebat ile gün geçtikçe semiren KOCAKELLE, kemale erdiğinde boylu poslu, endamlı bir yapıya kavuşur.
KOCAKELLE olduğundan öğrenim hayatını kısa sürede tamamlar ve muallimlik yapmaya başlar. Ancak geleceğe yönelik büyük emeller taşıyan KOCAKELLE, ticarete atılır. Al gülüm, hep bana ver ver gülüm diyerek sürdürdüğü ticaret hayatında büyük başarılara imza atar. Sadece ticaret ile yetinmeyen KOCAKELLE, bir yandan da Ahilik teşkilatına el atar. Kısa sürede Ahi başı olan KOCAKELLE, nalıncının keserini alarak şehrin yönetimine soyunur. Zamanın gözdesi olan fırkayı ele geçirme planları yapar. Fırkanın liderliğine soyunman KOCAKELLE, halk tarafından itibar göremeyip devre dışı kalacağını anlayınca, beraber yola çıktıkları arkadaşlarının hiçbirisine danışmadan etmeden, derhal en popüler rakibinin yanına gider. Rakibine, Ey halkın gözbebeği, sen beni iyi bir yere koy başka bir şey istemem diyerek tabi olur. Nitekim kendisine kucak açan rakibi halk tarafından fırkanın liderliğine getirilir.
Fırka"nın lideri KOCAKELLE"ye protokollerde yer alabileceği bir makam verir. Fırka liderinden protokol makamı kapan KOCAKELLE, artık her protokolde sandalye kapma mücadelesi verir. İsterim isterim, öndeki sandalyeye oturmak isterim diyerek yoğun bir telaş içerisine girer. Arkada oturanlar KOCAKELLE"den bir şey görememekten şikayetçi olsa dahi, bizimki her protokolde illa öne geçer, illa öne geçer.
Bir gün fırkanın lideri şehir dışına çıkar. O gün de şehre bir İmparator"un yardımcısı gelir. İldeki yatırımları, sorunları, programları ve personel durumunu değerlendirmek için tüm bürokratları ve siyasetçileri bir araya toplanmasını emreder. Protokol hevesli KOCAKELLE"de hiç kaçırmayacağı bu toplantıya katılır. Şehrin sorunları İmparator yardımcısına anlatılırken, araya giren KOCAKELLE, kendi çocuğunun da barınmayla ilgili sorun yaşadığı kurumun derdine derman olacağını ileri sürerek, şehrin en önemli yerinde çok önemli bir işlev gören binanın tahsisini talep eder. Buranın kullanım yetkisi Kral Tranociris olan Büyükbaba"da bulunduğundan, durum Büyükbaba"ya iletilir. Olumsuz yanıtı alan KOCAKELLE, heyette bulunan 150-200 kişi huzurunda Büyükbaba ile ilgili açar ağzını yumar gözünü. Bu Kral ilim, irfan düşmanıdır. Büyükbaba değil, cehaletin babasıdır. Bana fırkanın verdiği öndeki sandalyelere oturma yetkisini kullanarak, bu adamın aleyhinde her şeyi yapacağım der.
Aradan kısa bir süre geçer, aynı KOCAKELLE, Kral Tranociris"i arayarak, Ey babaların babası, büyükbaba. Affetmek büyüklüktür, bir hata işledik seni üzdük. Ne olur affet bu KOCAKELLE"yi. Her emrinize hazır olduğumu bilmenizi isterim der. Sevgili dostlarım, KOCAKELLE"yi böylesi bir yanardönerlik haline sokan şey nedir? diyecek olacaksanız, Bunları da ilerleyen günlerde sizlerle paylaşacağız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.