1960lı yıllarda Türkiye'de....
1960"lı yıllarda Türkiye'de Kürtçülük Faaliyetleri
Cumhuriyet"in ilk yıllarında bir köylü toplumu olan ve ağırlıklı olarak tarımla uğraşan Türk toplumu, 1950"lerden itibaren alt yapı yatırımlarına başlamış ve 1960"lı yıllarda da sanayileşme yoluna girmiştir. Sanayileşme hamlelerinin doğal bir sonucu olarak toplumun sosyal yaşantısında büyük değişiklikler söz konusudur. Bu değişmeler, öncelikle kültür ve düşünce alanlarında kendisini göstermiştir. Eskinin kapalı olan toplumunun yerine dünyaya açılmış, uluslararası temaslar arayan, gelişmelerden günü gününe etkilenen bir toplum oluşmaya başlamıştır.
Düşünce ve kültürdeki değişimlere etki eden en önemli olgu siyasi yapıdaki değişimdir. Dönem içinde siyasi hayatta çok partili sistem yavaş da olsa yerine oturmaktadır ve çeşitli görüşler kendilerini değişik siyasi partilerde ifade etmektedirler. Çeşitli ideolojik akımlar, dernekler ve sendikalar çevresinde kümelenebilmektedirler. Sol yayınlar kanalı ile devrimci akımlar öğrenilmekle ve gençlik içerisinde tartışmalara neden olmaktadır. Fransa"daki gençlik hareketleri, Latin Amerika"daki Gerilla mücadeleleri idealize edilmiş şekilleriyle, nerdeyse günü gününe edilebilmekte ve kitleler yoğun olarak etkilenmektedirler. Çeşitli örgütler de doğal olarak Türkiye"de benzeri hareketleri organize edip eylemler yapmaktadırlar. Bu arada o tarihlerde yasadışı olan TKP (Türkiye Komünist Partisi), ideolojik teorik destek sağlamak amacıyla dünyadaki tüm Marksist-Leninist eserlerin tamamına yakınının Türkçeye çevrilmesine önayak olmaktadır. Parlamentodaki Türkiye İşçi Partisi ise gençlik ve işçi hareketlerinin duygu sömürüsünü yapmakla meşguldür. Diğer partiler de mevcut işçi ve gençlik hareketlerinin sebepleriyle ilgileneceklerine olayların üzerine gitmek için asayiş tedbiri geliştirmektedirler. Gençlik, solun her tonuna bir moda akımı gibi sahip çıkmaktadır. Doğulu gençliğin önemli bir bölümü ise, solculuğun etkisiyle ve aynı zamanda Irak"taki Barzani hareketinin bir kolu olan TKDP (Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi)"nin ruhuyla kurulmuş olan DDKO(Doğu Devrimci Kültür Ocakları) etrafında örgütlenmektedirler.1960"lı yılların sonunda gençlik hareketlerinin bazı uç noktaları sorumsuzca siyasi maksatlara alet edilmeye başlandı. Bazı kesimler gençliği iktidar emelleri doğrultusunda kullandılar, bazıları da gençliğin durumunu öne sürerek darbe planları yapmaya başladılar. İşte bu durumda iş boyut değiştirdi ve bilinen 12 Mart muhtırası gündeme geldi. Genelde TİİKP, THKO, THKP-C gibi sol örgütler ile DDKO isimli Kürtçü örgütün uç noktaları tasfiye edilince, geçici bir sessizlik ortamı sağlanmış oldu.
Dönemin Kürtçülük faaliyeti; BARZANİ hareketlerinin sempatizanlarınca ve kısmen IKDP (Irak Kürdistan Demokrat Partisi)yle organik bağ içindeki TKDP ile birleşik hareketten ve hem de Türkçedeki genel solculuktan etkilenen üniversiteli gençlikle doğulu okumuşların kurmuş olduğu DDKO faaliyetleridir.
TKDP daha çok aşiret ileri gelenleri ve mollalarla ilişkilidir. Propaganda konuları BARZANİ"nin faaliyetleridir. Faaliyet sahaları Mardin, Hakkâri, Siirt, Bitlis, Van ve kısmen Diyarbakır"dır.
DDKO ise belliliğimiz gibi daha çok üniversite gençliği ile Kürt kökenli avukat, doktor ve yeni politika heveslilerinden meydana gelmektedir. Bunlar Doğu"ya yol, su, elektrik vs,Komando zulmüne son gibi sloganlarla bölgede isim yapma çabasındaydılar ve Aydınolmanın gereğini bu şekilde yerine getiriyorlardı. Faaliyet sahaları Diyarbakır, Silvan, Siverek, Ağrı vs. gibi yerlerdi.
Bu dönem Kürtçülüğü tamamen o günün şartlarının doğal sonucu olarak filizlenmiştir.
-2-
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.