Milletin vicdanı ne diyor
Türkiye, yoğun ve ağır gündemlerin esiri
Ne ki, adeta eşleştirilerek devam eden Ergenekon davası ile eşit şiddette at başı giden Ak Parti kapatma davası gündemini hafif şekilde atlattı da Türkiye derin bir oh çekti
Ülke ve toplum açısından Kapatılsaydı ne olurdu?yu düşünmek bile istemiyoruz
Umarız bir daha da hiç düşünmeyiz
Elbette ki bu karar, ülkenin üzerindeki dumanlı havayı kısmen dağıtan, rahatlatan bir karardır
Lakin kararı derinlemesine ele alan hukuk çevrelerince; karar eksiktir ve mahkemenin kararı tartışmaya açıktır hatta ileri mülahazalarla aslında dava devam ediyor deniyor
Peki milletin vicdanı ne diyor :
Terör ve şiddete karışmamış siyasi partilerin hiçbir bir şekilde mahkeme kararıyla cezalandırılmasını doğru bulmuyor... Çünkü partilerin icraatlarını değerlendirecek olanlar sandıkta oy kullanan biziz diyor...
Bu çercevede Anayasa Mahkemesi"nin davayı reddetmesini beklediğini, ancak Mahkeme"nin vermiş olduğu bu kararı bile demokrasinin gelişimi açısından memnuniyet verici olduğunu, millet adına iş yapmanın önüne kulak çekme yaklaşımıyla set konulduğunu söylüyor...
Milletin iradesinin önüne vesayet anlayışıyla çıkmak demokratik bir hukuk devleti olma yolunda ciddi mesafeler kateden ülkemiz adına büyük bir kayıptır diyor... Türkiye bu süreçte enerjisini, heyecanını, dinamizmini ve zamanını kaybetmiştir diyor
Bu durumdan iktidarı ve muhalefetiyle bütün siyasi partilerin, sivil toplumun, başta yargı olmak üzere bürokrasinin dersler çıkarması ve önümüzdeki süreçte makul bir zeminde buluşarak, Türkiye"nin aydınlık geleceği için kutuplaşmadan uzak, huzur temin edici, toplumsal güveni sağlayıcı bir yol izlenmesi gerekmektedir diyor...
Türkiye kısır çekişmeleri bir kenara bırakarak her alanda acımasızca süren küresel yarışta yerini almalıdır Türkiye dün-bugün kavgası yaparak yarınlarını karartmamalıdır Zaman geleceği yeniden inşa etme zamanıdır... 367, başörtüsü ve parti kapatma davaları ile sarsılan ve dengesi bozulan ekonomide, yeni önlemler alınarak, kötü gidiş durdurulmalıdır Bu süreçte ihmal edilen yoksul kesimlerin sosyal resterasyon projesiyle sosya-ekonomik durumları iyileştirilmelidir diyor
En önemlisi işleyen, yöneten, buna paralel olarak sorun çözebilen bir sistem geliştirilmelidir. ..Bunun yolu ise Türkiye"nin önünü tıkayan, demokratik sistem üzerinde bürokratik vesayete zemin hazırlayan 12 Eylül Anayasası"ndan topyekün kurtularak; toplumu kucaklayan, özgürlükçü, katılımcı, evrensel değerlerle donatılmış, yeni bir sivil anayasanın yapılmasıdır diyor Anayasa yapım sürecinde mutlaka tüm kesimlerin fikirleri alınarak, farklı görüşler yeni anayasaya yansıtılmalıdır Özellikle yeni anayasayla bireysel hak ve özgürlükler teminat altına alınmalı, siyasi partilerin aldıkları oy çoğunluğunun rahatlığı ve güç bende mantığıyla sürekli olarak öteledikleri Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu değiştirilerek siyaset alanına nefes aldırılmalı, behemahal demokratikleştirilmesi sağlanmalıdır diyor
Toplum, ülkemizde yaşatılmaya çalışılan bütün olumsuzluklara rağmen Türkiye"nin geleceğinin aydınlık olduğunu düşünüyor ve 70 milyon el ele, omuz omuza, gönüle gönüle verdiği taktirde Türkiye"nin kalkınmış ve demokratik bir hukuk devleti olmasının önünde hiçbir engel kalmayacaktır diyor Yetmez mi?...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.