Samsunspor ile ilgili arkadaş meclislerinde çok sohbetler yaptık. Ama hiç yazmadığımı farkettim ve sırf bişeyler yazmış olmak için değil de kendi çapımda bir katkım olması ve duruşumu ifade etmek niyetiyle düşündüklerimi yazma gereği duydum.
  Samsun Valisi Sayın Hasan Basri Güzeloğlu'nun 1 numaralı altın adam olarak başlattığı kampanyayı önemsiyor ve destekliyorum. Kendilerine bu kampanyaya faal olarak öncülük ettikleri için de ayrıca teşekkür ediyorum. Sayın Valimiz görev süresince, tüm performansını, beyni ve bedenini Samsunumuz için kullanacak olan bir devlet adamıdır. Kalıcı ve hatırda kalacak olan hizmetler bırakacak olmasından da endişemiz yoktur. Ancak, taktir edersiniz ki kendileri ebedmüddet bir Samsunlu değildir. Zamanı taktir edildiğinde tebdil-i mekan yapacaklardır. Yani nihayetinde şehrimizde onur misafirimizdir. Hal böyle iken, onur misafirimizin öncülüğünde Samsunspor'a katkı sağlamak amacı ile başlatılan kampanyaya evsahipleri olarak bizler sahip çıkmayacak mıyız? Bizler, bu şehirde misafir değil şehrin temel unsurları olan ev sahipleriyiz. Bu kampanyaya herkesin gücü nispetinde omuz vermesi gerekmez mi? Teşbihde hata olmasın, evimizi onarmak üzere gelen ustaya malzeme parası ödetilir mi? Hadi ustanın gönlü zengin ve malzemeye katkıda bulundu, evimiz onarılır iken biz hiç mi yardım etmeyeceğiz?
  Samsunspor'un, bugün adeta sineğin yağını hesap eder hale gelmesinde sorumlu olan, geçmişin günahkarları bir gün hesap verecekler muhakkak. Ancak bu hesaba ait faturayı Samsunspor'un bugün ve yarınına ödetme çabası, hem yapanın yanına kar olması açısından hem de masumun cezalandırılması bakımından yanlış bir tutum olacaktır. Art niyetli ya da beceriksiz bir kısım yöneticilerin kulüpte açtıkları yaraya neşter vuran ve kulübü içerisinde bulunduğu bataktan kurtarmaya çalışan iyi niyetli ve onurlu insanların na-hak yere, türlü suçlamalarla itham olunarak mağdur edildiklerini de unutmayalım.
  Bu nedenle Samsunspor için gün bugündür.
  Hedeflenen nedir? Samsunspor için; 1000 altın adam. Şimdi gelin bir düz mantık çalışması yapalım. Samsun'da irili ufaklı 2000'e yakın dernek var. Hepsinin de tüzüğünde Samsun'a ve şehir dayanışmasına faydalı olmak kavlinden en az birer adet maddeleri var. Bu derneklerin büyük bir kısmı ise hemşehri dernekleri. Her bir derneğin 100/ 2000 arasında üyeleri var. Samsun'u yurt edinmiş, ekmek yemiş, evlenmiş, mülk edinmiş hatta mezar taşlarını bile Samsun'da dikmiş, aslen şuralı veya buralı olup da artık üç beş kuşaktır Samsunlu olmuş insanlarımızın kurdukları hemşehri dernekleri.
  Her 1 dernek bir altın adam olsa 2000 altın adam yapar, onu geçtim; her 5 dernek bir altın adam olsa 400 altın adam yapar, onu da geçtim; her 10 dernek bir altın adam olsa 200 altın adam yapar. Çok basit bir hesapla mantıklı geliyor değil mi? Farkındayım, bu bir mantık işi değil. Bir gönül işi, yürek işi ve bir sevda işi, vefa işi. Bu derneklerimizin herbirinin kendi alanlarında Samsun'a bir katma değer oluşturduklarını da biliyor ve kabul ediyorum. Ama bu başka birşey. Bugün Samsunspor'un size ihtiyacı var.   Atayurdumuz neresi olursa olsun bizler;
  Önce Samsunlu olduğumuzun şuuruna varacağız sonra da Samsunspor için üzerimize düşeni yapacağız. Şu an Samsunspor için kim var deniliyor. Şimdi sağına ve soluna bakınmadan ben varım diyebilecek ilk hemşehri derneğini ümitle ve heyecanla bekliyoruz.
  Kulüp ve Dernek tarafından; örgütlü, kollektif yardım kampanyasının yanısıra kulübe ek gelir sağlayacak farklı yöntemler de düşünülüyordur şüphesiz. Trabzon'da gezinirken Fenerbahçeli olan yeğenime forma takımı alayım istedim. Ancak koca Trabzon'da, Trabzonspor forması dışında bir takımın renklerine rastlayamadım. 'Helal olsun' dedim kendi kendime. İşte marka olmak budur. Madem Trabzon'da yaşıyor bizimkiler o halde tabiki Trabzonspor forması giyecekler...
  Bu şekilde bir tahakküm ile olmasa da gönüllü bir çalışma ile Milli Eğitim'den de destek alınarak bütün okullarımız kırmızı beyaz giydirilebilir örneğin, tabi ki ücret karşılığında. Madem ki iğnenin deliğinden geçiyoruz hep beraber, çözüm için meşru olan her yol denenmelidir. Mesela çok kazandıran yarışma programlarına katılalım Samsunspor için. Kulübün ya da derneğin belirleyeceği isimler yarışma programlarını takip etsinler ve bizzat gidip yarışsınlar şehrimiz için. Büyük TV kanallarında sesimizi, yurt sathına dağılmış olan hemşehrilerimize duyurabilmemiz için de bir fırsat olur bu.
  Bence, var mısın yok musun diyen arkadaşa, 'Samsunspor için varım' diyerek başlayabiliriz...