Peki, ne için?
Samsunlu olmak sadece Samsun'da doğmak değildir. 'Samsunluyum' dediğinizde kentliliğinizi, kentsel ve kültürel aidiyetinizi de söyleyivermiş oluyorsunuz. Başka toplumsal sembollere ve söylemlere ihtiyacınız kalmaz.
Özellikle son zamanlarda insanlarımız rahatlıkla 'Samsunluyum' diyemiyor. Gurbette yaşayanlar bilir, kendilerine 'Nerelisin' diye sorulan birçok kişi 'Bafralıyım, Çarşambalıyım, Vezirköprülüyüm, Kavaklıyım' diye cevap veriyor. Askeriye'de tekmil verirken Samsun yerine Bafra diyenler hiçte azımsanamayacak kadar çok. Toplumumuzda un ufak olmuş bir Samsunluluk bilinci var. Hal böyle olunca insanın aklına acaba, küllerinden doğan Anka kuşu misali, Samsunluluk bilincini tekrar kazanabilir miyiz? Sorusu geliyor.
Filozofa sormuşlar; "şansa inanır mısın?" diye.. "Elbette inanırım" demiş, "yoksa sevmediğim kişilerin başarılarını nasıl açıklardım?" Nedense toplum olarak başarıyı kıskanmayı çok seviyoruz. Ne yazık ki, başarılı insanları takdir etmemek, onları yaptıkları işleri daha iyi yapması için onore etmek yerine her türlü oyunla yollarını kesmek gibi bir hastalığımız var.
Alt kademedeki memur müdürü kıskanıyor, işçi şefini kıskanıyor, kıskanılan kişiyle aynı ortamda bulununca görmemezlikten geliniyor, velhasıl mutlaka birileri birilerini kıskanıyor. Fare dağa küsüyor, dağın haberi olmuyor. İnsanı kıskanmaktansa, tebrik etmeyi bilsek daha hoş olacak.
Bence Samsunluluk bilincini yok eden en önemli sebep kıskançlık. Diyebilirsiniz ki bu kadar ince hesap adamı yorar. Ama gerçek bu!..
Hikaye bu ya, Hızır Aleyhisselam bir gün fakir mi fakir, zaruret içerisinde kıvranan bir adamın yanına gitmiş. Allah"tan seni bu durumdan kurtaracak bir şey isteki, komşuna da iki katı versin demiş. Fakir adam düşünmüş düşünmüş, Yıllardır fakirlik içerisinde yaşıyorum. Alıştım artık bu hayata. Sol gözüm iyi görmüyor. Allah"tan sol gözümü kör etmesini istiyorum diye cevap vermiş. İşte insanoğlunun mantığı bu. Komşusu kör olsun diye fakirliğe de katlanıyor, tek gözünden de oluyor.
Biz Samsunlular, aidiyet duygularını geliştirememekten dolayı çok ağır faturalar ödüyoruz. Çoluk-çocuk, genç-yaşlı hepimiz bu kör olma mantığı yüzünden türlü türlü sıkıntılar içerisindeyiz. Halbuki kimse birbirini kıskanmasa, yapılan güzel işlere destek versek ne olur?
Neler olmaz ki
Dün CHP Genel Başkan Adayı Samsun Milletvekili Haluk Koç'un desteklediği Engin Abdik ile CHP Milletvekili Suat Binici'nin desteklediği Hacıbey Akçay'ın, kıyasıya yarıştığı CHP Merkez İlçe Olağan Kongresi'nde taraflar birbirlerine saldırdı.
Peki, ne için?