Sallantıdan korkuyor bizimkiler! Yani depremden! Depremi yaşamış-yaşamamış, görmüş görmemiş insan, kendisinin bilim adamı uzmanı olmuştur! Medyamız olayı buraya kadat taşıdı çünkü! İnsanların çaresizlikler nedeniyle çok bilmiş davranmalarına karşı değilim bu konuda. Tam aksine, kendi imkanları kısıtlı da olsa bilgi sahibi olmak önemli bir kültür simgesidir. Yine de burada değil bilgi, insanların korkuları, tedirginlikleri söz hakkına sahip olmakla birlikte konuşuyor!
Nedenine gelmeden önce, bilimsel açıdan depremin anlamını ve oluşumunu bir gözden geçirmekte fayda var! Depremin oluşu öncelikle saat:dakika:saniye olarak hesaplanır. Yani "Greenwich" (GMT) zamanına göredir değeri. Yeryüzündeki elastik şekildeğiştirme enerjisi kırılma/yırtılma sırasında abiden boşalmasıdır. Deprem sırasında yeryüzünde gözlenen en önemli değişim yerkabuğu altında yırtılan fayın yeryüzüne kadar uzanan 'kırıkları'dır. Ve ouş-bitiş süresi içerisinde dört modül vardır: elastil modülü, hız modülü, yoğunluğu ve şiddeti. Varmak istediğim noktaya ve tarihe bakalım önce.
1950-1960 yılları arasında neydana gelmiş olan depremlerden sonra şöyle bir açıklama yapılmıştıt uzmanlar tarafından:
Gelecekte oluşacak olan depremler "belirsizlikler" içermesine rağmen geçmiş yıllarda olmuşmuş depremlerin teknik büyüklüklerinin (şiddet, büyüklük vb) olasılık materaliğiyle özenle analiz edilmesi, yapıların depreme karşı risklerin belirlenmesi açısından çok önemlidir!"
Uzmanlar bu cümleyle gelecek günlerimizin ve dünyamızın sağlıklı oluşumu için "tedbir alalım" anlamını yaymak ve anlatabilme gayretinde bulunmuşlardı! Kim dinledi? Yıl 2008 ve bugün hala kulaklarını "bilerek" tıkayan, sağır bir şekilde hareket eden bilim adamları kaynaksız, bilgisiz, araştırmasız ve tarihsiz (geçmişe bakmadan) depremin önemini anlatmaya çalışıyor! Hadi be! Onlar sadece richter ölçüleriyle fal tutan falcılardır! Onlar insanların, insanlığın kahinleri değiller! Uzmanlar 50 yıl önce söylemiş söylenmesi gerekenleri ve hala görmezden geliniyor. Bilerek yapıyorlar bunu! İnsanlar sonra tabi ki kendi imkanlarıyla doğru-yanlış bilgiyle bilgi veriyor! Uzmanların 1950-1960 yıllarda, yani teknolojinin ve araştırmanın kısıtlı olduğu o zamanlarda bilgiyi ve formülü bulmakla fayda sağlamışken bugünün bilim adamları, uzmanları imkanın içinde imkansızlık peşinde koşmuşlardır! Depremin 20 gün içinde Balıkesir'de, Bursa'da olacağı söyleniyor şimdi de. Bunlar büyücü dedim ya size! Nerede çözüm? Depremin olması önemli değil, tedbir önemlidir asıl mühim olan! Deprem olur ve biter! Ortalığı siz sallamayın en azından!

Barış ve Sevgi dileklerimle