Sahiplenmek
Erzurum'a gelen bir siyasetçi sokaktaki vatandaşların hal ve hatırlarını sorarken, soğuktan üşüdüğü belli olan birisine, "Hemşerim bu şehir niye bu kadar soğuk" diye sormuş. Vatandaşta uyanık hani, anlayana binbir ders olacak şu cevabı vermiş, "Sahipsiz de ondan"
İnsanoğlu doğuştan ayağa kalkamayan bir yaradışılışa sahiptir ve anne ve babası kendisini sahiplenmediği takdirde yaşama şansı yoktur. Onun içindir ki, hayatın devam etmesi için Allah anneye öyle bir duygu vermiştir ki, başka hiçbir varlıkta olmayan bu duyguya "Ana yüreği" denir.
İnsanoğlu doğumundan ölümüne kadar, tüm hayatı süresince sahiplenilmek ister. İsterse 60 yaşında olsun bu sahiplenilme duygusu asla kaybolmaz. Çocuğunu sahiplenir ancak büyüyünce çocuğunun da kendisini sahiplenmesini ister. Onun içindir ki, kaç yaşınıza gelirseniz gelin, babanız veya anneniz vefat ettiğinde kendinizi sahipsiz hissedersiniz. Gözünüzü açtığınızdan itibaren sizi sahiplenenler yoktur artık.
Kentler de insanlardan oluşan bir yapı olduğu için tıpkı insanlar gibi sahiplenilmek ister. Sahipsiz bir kentin ilerlemesi, içerisinde yaşayan insanları cezbetmesi düşünülemez. O şehre karşı insanların içerisinde bir soğukluk oluşur. Bu soğukluk Erzurumlu'nun dediği gibi maddi bir soğukluk olmayabilir, ancak manevi soğukluk maddi soğukluktan çok daha yıkıcı olur.
Bütün bunları neden anlatıyorum. Dün Haber Gazetesi'nin Spor Müdürü Davut Aktaş'ın babası Hasan Aktaş'ın cenaze törenine katıldım. Davut Aktaş'a başsağlığı dilediğimde, tıpkı benim babamın öldüğünde hissettiğim gibi, babasının ölümüyle adeta sahipsiz kaldığı şeklinde duyguya kapıldığını belirterek, Birbirimize sahiplenelim dedi.
Cenaze töreninin ardından Milli Eğitim İl Müdürlüğü'nün Samsun'da pilot bölgelerde uygulamaya koyduğu eğitim kurumlarında öğretimin yanı sıra eğitimin de ön plana çıkarılmasını hedefleyen 'Gelecek İçin Eğitim Projesi'nin tanıtımı yapıldı. Eğitimde kalitenin artırılması amacıyla birçok yenilikçi yaklaşımı beraberinde getiren proje hakkında çeşitli bilgilendirmelerde bulunan Milli Eğitim Müdürü Nevzat İspirli, şehrin eğitim-öğretimdeki başarısını daha üst seviyeye çekmek için nasıl uğraştıklarını detaylarıyla anlattı.
Tavizsiz uygulandığı takdirde başarıyı da beraberinde getirecek olduğuna kanaat getirdiğim 'Gelecek İçin Eğitim Projesi'ne İspirli'nin sıkı bir şekilde sahiplenmesi ve velilere de, "Lütfen çocuklarımızı sahiplenelim. Onlar bizim geleceğimiz. Her şeyiyle yakından ilgilenip, başarıları için hep birlikte ter dökelim" çağrısında bulunması, bizim en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyin sahiplenmek olduğunu bir gün içinde 2 kere anlamama neden oldu.
Evet, insanlık tarihi kadar eski bir duygu olan sahiplenmek duygusunu harekete geçirmemiz, kendimize "İşimizi, evimizi, çocuğumuzu, annemizi, babamızı şehrimizi yeterince sahipleniyor muyuz?" diye sormamız gerekiyor. Gelin sahiplenelim. Birbirimize sevgimizi gösterelim, etrafımızdakileri önemseyelim, arayarak hal hatır soralım, özleyelim, aklımıza düşürüp, nedensiz gülümseyelim. Sahipsiz kediler bile boşuna yalanıp durmuyor. Kapıda sokakta bacağına sürtünüyor. İstiyor ki, sevgi dolu bir el sırtını okşasın. Açlığını gidersin.
Bir kedi bile sahiplenilmeye beklerken, bir çocuğun, bir ailenin, bir şehrin de sahiplenilmeyi beklemesi kadar doğal bir şey yoktur. O halde sevgisiz sahiplenme olmaz, sevgiyle sahiplenmemiz gerekiyor. Çocuğumuzun okuldaki tutumundan, atalarımızın mezarlıklarına kadar var olduğumuz her noktayı sahiplenmek ve yapıcı bir tutum ile hareket etmek dileğiyle.