Türk Yerel Hizmet-Sen'in Başkanı Cemal Kasa'nın kendi üzerine vazife olmayan bir açıklama yapmasının ardından yazdığım köşe yazısı nedeniyle dün Kamu-Sen Samsun İl Temsilciliği'nde bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda Kamu-Sen İl Temsilcisi Ahmet Keskin, "Kargaya yavrusu şahin gözükür" misali, sırf Cemal Kasa'nın kendi sendikalarından olması nedeniyle bu şahsın maşa olma anlayışını sahiplendi. Köşe yazımın üzerinden yaklaşık 1 hafta gibi sürenin geçmesinin peşine yapılan bu sahiplenme açıklaması, sendikayı kimlerin nasıl oyuna getirmek istediğinin bir kanıtıdır.

Bilindiği gibi sendikalar çalışanların haklarını işverenlere ve devlete karşı korumak ve geliştirmek üzere oluşturulan örgütlerdir. Sendikalar çalışanlar arasında birlik ve dayanışma sağlamak, işveren karşısında toplu bir tavır göstererek çalışanların tüm haklarını korumak için vardır. Yoksa sendikacılık, sendika yöneticilerinin haklarını savunduklarını iddia ettikleri, kişileri bizzat kendilerinin sömürmesi değildir. Hele hele sendikacılık çalışan kesimi kullanarak siyaset yapmak hiç değildir. Kim ne vaad ederse etsin sendikacı kendini bu şekilde kullandırmamalıdır.

Türk Yerel Hizmet-Sen kamuda yerel yönetimler alanında teşkilatlanmış bir sendikadır. Başkanı da İlkadım Belediyesi'nde görev yapan Cemal Kasa'dır.  Biz Cemal Kasa"yı kaşının üzerinde gözü olduğu için eleştirmedik. Biz çalışanların sorunlarıyla ilgilenmeyen sendika başkanının, Samsun siyasetiyle ilgili açıklama yapmasını eleştirdik. Böylesi densiz açıklamayı Cemal Kasa değil de sınıf arkadaşım olan Türk Haber-Sen Şube Başkanı Mehmet Tanrıkulu dahi yapmış olsa kendisini acımasızca eleştirirdik.

Şimdi birkaç soru soralım:

Soru 1: Cemal Kasa"ya “İşine bak” diyen Mustafa Yıldırım"a tavır almaya kalkan Kamu-Sen İl Temsilcisi Ahmet Keskin"in bu zamana kadar aklına Cemal Kasa"ya neden üyelerini kaybediyorsun diye soru sormak geldi mi?
Soru 2: Yerel Hizmet-Sen Samsun"daki en güçlü sendika olma özelliğini niçin kaybetti? W
Soru 3: Hatalarına dahi sahip çıkılabilen Cemal Kasa, şu ana kadar sendikal olarak ne başarı gösterebildi?
Soru 4: Doğru hizmet veren bir sendika başkanının işçiler tarafından anında terk edilmesi söz konusu olabilir mi?
Soru 5: Yerel Hizmet-Sen"in şu Samsun"da kaç üyesi kalmıştır?
Soru 6: Neden belediyelerde çalışanlar başka sendikaları tercih etmeye başladı?
Soru 7: Türk Eğitim-Sen ve Türk Sağlık-Sen temsilcileri hakkında asılsız üfürmelerde hangi amatör sendikacı bulundu.
Soru 8: İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok"un kardeşinin kaçak yapı yaptığı yönünde basına sumen altından aslı astarı olmayan bilgiyi kim verdi?
Soru 9: İşadamlarının İlkadım"daki yapılarıyla ilgili basına kim ne bilgiler uçuruyor?

Keşke Cemal Kasa sendika başkanı olarak bütün işleri halletmiş, çalışanlar arasında birlik beraberliği sağlamış, onların tüm haklarını savunmuş olsaydı da, ondan sonra siyaset ile ilgili açıklamada bulunsaydı. O zaman derdik ki, “Ha bu adam işi bilen birisi. Bir şey söylüyorsa doğruluk payı vardır.” Ancak tespihin imamesi düşmüş, bütün taneler dağılmış bir imame ile 30 santimlik ip kalmış, sen bunu boş ver, uzaktan kumandalı açıklamalarda bulun.  Kusura bakmayın yemezler.

Denge Gazetesi olarak biz sözde gazetecilik yapmıyoruz. Herkes işini yapacak, iş bilmeyen de işe sokma akıl ile karışmayacak. Sendikacı sendikacılığını yapacak, fırıncı fırıncılığını. Hem kel hem fodul olacaksın, ondan sonra da gazetelere sırma saçlı olarak çıkacaksın. Yok öyle. Bir makama geldiniz ise ilk önce o makamın hakkını vereceksiniz. Hem o makamın hakkını verme, çalışanın hakkını savunma, hem de sokma akılla siyasi hedef uğrana seninle uzaktan yakından ilgisi olmayan konularda açıklama yap. Denge Gazetesi olarak biz hiçbir zaman kurbağayı şişirip şişirip öküz olarak gösteremeyiz. Bunu kim yapıyorsa onların yanına gidin. Kurbağanın patlayacağı konusunda da uyarmadı demeyin.