Sudan sebeplerle değil
Sanırım geçen yıl en çok konuşulan konulardan birisi su idi .Toplumun her kesimi su ile ilgili sorunlar yaşadı çiftçi sulamada sanayici üretimde ev kullanıcıları ise günlük tüketimde su ile ilgili sıkıntılar yaşadı.
Samsun olarak şanslı bir konumdayız ilimizde zamanında yapılan yatırımlar bize evlerimizde bu sıkıntıyı yaşatmadı ancak çevre ilçelerimizde özellikle tarım kesiminde ciddi kaygılar oldu.
Su konusu günümüze kadar pek önemsenmeyen bir konu idi hatta dilimizde havadan sudan konuşmak sudan ucuz sudan sebeplerle su gibi harcamak gibi suyu çok bulunan ve dilendiği kadar harcanan bir doğal kaynak olarak düşündük hep. Yaz yaklaşıyor bu yılında baş konusu gene su olacak.
Su, uzun bir süreden beri harcanmış, yanlış yönetilmiş ve fazla kullanılmıştır. Sonuçlarını gecikmiş olarak yeni yeni kavrıyoruz. İnsan genellikle susuzlukla, zaman zaman doğanın geçici olarak kendisini mahkum ettiği kuraklığı birbirine bağlar. Kuraklığın gazete manşetlerinde geniş yer alıp özellikle dikkatlerimizi çekmesine karşılık gittikçe fazlalaşan su tüketimimizin uzun vadede yarattığı sorunlar gözden kaçmaktadır.
Su kıtlığının işaretlerini her yerde görmek mümkündür. Yeraltı sularının seviyeleri düşmekte, göller küçülmekte, sulak alanlar yok olmaktadır. Mühendisler nehir yataklarından başka havzalara tünellerle su aktarmak gibi hem çevreye zarar verecek hem de fevkalade pahalı çözümler önermektedir. Su sıkıntısı çeken şehirlerde, aynı kısıtlı su kaynağını paylaşmak zorunda kalan şehirlilerle çiftçiler arasındaki rekabet gittikçe fazlalaşmaktadır. Su uğruna savaş olasılığı gittikçe daha fazla yüksek sesle dile getirilmektedir.
Türkiye 2030"da Su Fakiri Ülke Konumuna Gelecek
Türkiye, sanıldığının aksine su zengini bir ülke değil. Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 8.000-10.000 m3 olan ülkeler su zengini, 2.000 m3"den az olanlar su azlığı çeken, 1.000 m3"ten azı da su fakiri ülkeler arasında kabul edilmektedir. DSİ"nin verilerine göre ülkemizin tüketilebilir yerüstü ve yeraltı su potansiyeli yılda ortalama toplam 112 milyar m3"tür ve Türkiye, kişi başına ortalama 1.500 m3 ile su azlığı yaşayan bir ülkedir. Türkiye İstatistik Kurumu 2030 yılında ülke nüfusumuzun 100 milyon olacağını öngörmektedir. Mevcut kaynakların tamamının bozulmadan korunduğunu varsaysak bile 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1.000 m3/yıl civarında olacağı söylenebilir.
Su kaynaklarını korumak ve gelecekte bizi bekleyen su kıtlığı ile mücadeleye hazır olmak için şimdiden yapmamız gerekenler var başta toplumun bilinçlendirilmesi gerekli bu bilinçlenme su kaynakları konusunda duyarlılığı arttıracağı gibi yasal düzenlemelerin uygulanmasını da kolaylaştıracaktır.
Çünkü ülkemizin bir su kullanım yasasına gereksinimi var olduğu gerçeği anlaşıldı bu yasa önümüzdeki günlerde gündeme oturacak umarım kamuoyunun da desteği ile yürürlüğe girecek.
Herkesin Suya Ulaşmaya Hakkı Var
Su, , ekolojik sistemin bir parçası olduğunun bilinci etkinleştirilerek yaygınlaştırmak zorundayız.
Unutmayalım su artık dünyada stratejik bir doğal kaynak.