Geçtiğimiz hafta tüm dünyada olduğu gibi  ülkemizde de çevre haftasında  değişik etkinliklerle basında ve kamuoyunda farkındalık yaratılmaya çalışıldı.
Başlangıçte çevre ile ilgili talep edilenler yasal  önlemlerdi ancak son yıllarda çevre ile ilgili yani bir kavram devreye girmeye başladı "Tüketim Ahlakı" peki neden böyle bir şeye ihtiyacımız var bilinen şu ki vicdanla işbirliği yapmayan akıl maalesef olumlu işler yapmıyor.
Çağdaş düşünürler artık artan çevre sorunlarında tüketim ahlakının yeniden oluşturulmasının bireylerin farklı sorumluluklar hissetmelerinin önemli çevreye bir katkıda bulunacağı biliniyor.
Peki nasıl bir tüketim ahlakına ihtiyacımız var?
• Kaliteli ve yeterli miktarda üretim anlayışını
toplum olarak benimsemeliyiz.
• Bilinçli ve ihtiyaçlarımız doğrultusunda, gerektiği kadar tüketim yapmalıyız.
• TV reklâmları, basın ilanları, medyadaki yönlendirici haberlerden etkilenmemeyi öğrenmeli, her şeye sorgulayıcı yaklaşmalıyız.
• Çağımızı ele geçirmiş alışveriş çılgınlığından sıyrılmalıyız. Çoğu zaman elimizdekilerle yetinmiyor, sürekli daha fazlasını, daha iyisini arzuluyoruz.
• Sorgulayıcı bakış açışı oluşturarak, dış etkilerin bizi çeşitli yanlış şartlandırmalara yöneltmesine izin vermemeliyiz.

• Plastik maddeleri kullanmadan önce bir kez daha düşünmeliyiz. Plastik gibi polimer maddelerin doğada yok olması çok uzun zaman gerektirmektedir.
• Tüketmeden önce üretmeyi bilmeliyiz.
• Bilinçli bir tüketim için önce kendimizi sonra etrafımızdaki insanları eğitmeliyiz.
• Toplumun bazı kesimlerinde bu sorunlarla ilgili bir algı mevcut değil. Sorunun ne olduğunu, sebepleri ve sonuçlarını aktarmalıyız.
• Görsel iletişim araçlarını bilinçli tüketim anlayışını yaygınlaştırmak için kullanmalıyız. Bu tip yayınlara ön ayak olmalı, talep etmeliyiz.
• Televizyon kanallarında kalitesiz birçok yayın var, bunlara yeri geldiğinde tepkimizi göstermeliyiz.
• Siyasi ve etik değerlerin ortak çıkarlarda buluşması gerektiğini düşünüyoruz.
• Atıkların geri-dönüşüm sürecine sokulmasını kendi yaşantımızda bir alışkanlık ve gereklilik haline getirip toplumda da eğitim yoluyla yaygınlaşmasına önayak olmalıyız.
• Petrole bağımlılığı azaltmalıyız.
• Kullanılmış yağların bio-dizel olarak tekrar kullanıma girmesine önayak olmalıyız.
• Kaynakları etkin ve verimli bir şekilde kullanmalıyız.
• Su kaynaklarımız sınırlı. Suyu içme suyu ve kullanım suyu (bahçe sulama, halı yıkama, araba yıkama vb.) olarak kategorize edip ihtiyacımıza göre kullanmalıyız.
• Toplu taşıma araçlarının kullanımını tercih etmeli ve teşvik etmeliyiz.
• Geridönüşümlü ürünleri kullanmalıyız.
• Verimliliği yüksek, enerji kullanımı düşük ve uzun ömürlü tüketim maddelerini tercih etmeliyiz.
• Ortak çıkarımıza ters düşen uygulamalarla  karşılaştığımızda tepkimizi ortaya koymalıyız.
Görüldüğü gibi çevreye karşı sorumluluğumuz sadece yerlere çöp atmamak değil artık bilgili ve saygılı ihtiyaçlarımız var.