Samsunlu olup, şehrin kültürü ile ilgilenenlerden Baki Sarısakal'ı tanımayanını bulamazsınız. Yıllarca Ticaret Lisesi'nde öğretmenlik yapan Baki Sarısakal, kendisini şehrin tarihine adamış bir insandır. Baki Sarısakal'ı öğrencisi olduğum 1989 yılından beri tanırım. Atatürkçü bir insandır, Atatürkçülüğün hararetli bir savunucusudur. Baki Sarısakal denilince aklıma hemen Atatürk gelir. İsmi ile Atatürk'ü ne denli özleştirdiğini anlayabilirsiniz.

Baki hocamız tarihçi ve araştırmacı kişiliğine dayanarak belgeler ışığında Gazi Müzesi'ndeki Atatürk'e ait olduğu söylenen bir takım eşyaların gerçek olmadığını, bir takımının ise kaybolduğunu iddia etti. Bu iddia üzerine Başsavcılık konuyu araştırdı ve "İddialar asılsız" açıklamasında bulundu. Başsavcılığın açıklamasına rağmen, dün Baki hocamızın araştırmanın şekli ile ilgili itirazlarını ve iddiaların arkasında belgelerle nasıl durduğunu "Sarısakal İnadı" başlığı gazetemizde tüm Samsunlular ile paylaştık. Bunun üzerine Başsavcılık detaylı inceleme için tekrar bir soruşturma açtı. İddiaların doğru olup olmadığını araştırmakta, bu konuya açıklık getirmekte Başsavcılğın işi bizim işimiz değil.

Bizim işimiz bu iddiaların ardından Baki Sarısakal'ın karşılaştığı durumlar. Fırsat buldukça görüştüğümüz Baki Sarısakal dün konuyu uzun uzun konuştuğumuzda, telefonlara bakamaz duruma geldiğinden şikayetçi oldu. "Hayatımda hiç tanımadığım, ismini dahi duymadığım insanlar arıyor, Atatürk'ü ve Samsun'u lekemeye izin vermeyeceklerini söylüyor" şeklinde bir sitemde bulundu. 

Kendisine "Hocam görmemezlikten gelseydin, bütün bunlar başına gelmeyecekti" dediğimde, takındığı kararlı bir bakışla, "Ben bunu kabullenemem. Tarihe karşı sorumluluğum var. Herkes sussabilir ancak benim konuşmam gerekiyor. Tarihte taraf olunmaz. Eğer olunsaydı benden öte Atatürkçü biri yoktur ben olurdum. Ancak kullanmadığı malzemeleri ne Atatürk'e yakıştırırım, ne de halkıma" diye konuştu. 

Bir kere şu bilinmeli ki, Baki Sarısakal böylesi önemli konularda belgesiz konuşmayacak kadar, gün görmüş ve tecrübeli bir isimdir. Şan, şöhret için de bu şekilde bir iddia ortaya atacak hali yok. Yaptığı araştırmalar ile ismini Samsun tarihine geçirebilen birisi, neden ateşin içine elini soksun.

Samsun 19 Mayıs şehridir ve bu şehirde yaşayanların da Samsun'un kültürel mirasına sahip çıkması kadar doğru bir yaklaşım yoktur. Türk milleti, Anka Kuşu gibi küllerinden dirildiyse, bu dirilişi başlatanların torunu olan bizler, başta Atatürk olmak üzere tüm atalarımızın mirasına sahip çıkacağız. Sahip çıkacağız ancak çıkarken de, gözümüzü kapatmayacak, tüm hayatını şehrin tarihini aydınlatmaya adamış insanları da kırmayacağız.

Sarısakal'ın öne sürdüğü iddiaların hiçbir şekilde şehrin tarihine leke sürdüğünü düşünmüyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Mücadelesi'ni Samsun'dan başlattığı bir realitedir ve hiçbir eşyanın varlığı ile yokluğu bu gerçeğin önüne geçemez. O halde,  Sarısakal belgelerle bir iddia ortaya atmıştır. Bu iddia doğruysa ne kaybederiz; "Hiçbirşey" Çünkü Gazi Müzesi, içerisinde hiçbir eşya olmasa dahi, Atatürk orda kaldığı için müze olmayı hak etmiştir. O halde halisane niyetlerle de olsa yalan üstüne bina kurulmayacağını bileceğiz ve gerçek ne ise onu ortaya çıkması için çaba sarf edeceğiz. 

Atatürk'ün Selanik'teki evininin bire bir örneğinin tüm vatandaşların rahat rahat gezebileceği geniş bir mekana dikilmemesine ses çıkarmayanların, Sarısakal'ın "Müzedeki bazı eşyaları Atatürk kullanmadı" şeklindeki iddialarına sert çıkmaya hakkı yoktur. İddialar doğru ise sonradan müzeye konulan eşyalar kaldırılmalıdır. Samsun gerçek olmayan eşyalara ihtiyaç duyacak kadar Atatürk'ten uzak bir şehir değildir. Unutulmamalı ki, Türk Milleti'nin tüm ferdinin hafızasında Atatürk ismiyle özdeşleşmiş bir Samsun vardır. Önemli olan bu belleği doğru işleyebilmek. 
 
İsterdim ki, bu zamana kadar sessizliğini koruyan Samsun Atatürk Kültür Vakfı ile Samsun Atatürkçü Düşünce Derneği bu yazıyı yazmama fırsat vermesin, "Bizim Atatürkçülüğümüz eşyalarla değil, gerçek ne ise ortaya çıksın" şeklinde beyanat verebilsin.

Bunca yıldır şehrin tarihini aydınlatmaya kendini adamış olan Baki Sarısakal'a bu zamana kadar yapmış olduğu tüm çalışmalar nedeniyle teşekkürlerimi sunuyorum. Bu şehrin geçmişine dair az çok birşeyler biliyorsak sayesinde olmuştur. Teşekkürler hocam.