Sevgili dostlarım, daha önce yayınlamış olduğumuz Sabatey Sevi"nin dedesi Tranociris"in macerasına göstermiş olduğunuz büyük ilgiden dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. Efendim Tranociris"e halkımız öyle bir ilgi gösterdi ki sormayın gitsin. Menderes kulunuzun internet sayfasındaki yazısı adeta patlama yaşadı. Değil Karadeniz, ülke genelinde en çok tıklanan köşelerden biri oldu. Zatımıza gönderilen yorumlar, etraftan gelen olumlu tepkiler nedeniyle Tranociris"in hikayelerine biraz daha fazla yer vermeye karar verdim.

Efendim bildiğiniz gibi M.Ö. 2000"li yıllarda Amisos kentinde yaşayan Kral Tranociris"in uygulamaları günümüz insanına ışık tutacağa benziyor. Sevgili dostlar, Kral Tranociris zamanında insanların hep birlikte kutladığı çeşitli bayramlar varmış. Kral Tranociris bayramlaşmayı tarihi sarayında adet üzerine yerine getirir, tören sonrasında da avaresiyle durum değerlendirmesi yaparmış. Bir bayram Amisos"un, hatta ülkenin ileri gelen zengin işadamları Kral Tranociris"in sarayına gelmişler. Tranociris"in Sabeteist Kokanaları da heyet halinde bayramlaşmaya katılmışlar. Törenin sona ermesine yakın Sabeteist Kokanaları, bayramlaşma töreninden ayrılmaya kalkışınca, Kral Tranociris hemen duruma müdahale etmiş. Göz ucuyla Amisos"un önde gelen işadamlarını işaret ederek, onları postaladıktan sonra baş başa kalacaklarını belirtmiş. Alelacele işadamlarını gönderip Sabeteist Kokanaları ile baş başa kalıp mutlu bir durum değerlendirmesi yapmaya başlamışlar.

“Tranociris, neden işadamlarıyla değil de kokanalarla birlikte olmayı seviyor?” derseniz, bizim Kral Tranociris her başı sıkıştığında bu işadamlarına gidip yardım alır. Her türlü desteği temin eder. Bu insanların yüzlerine karşı nazik davranan Tranociris, ancak söz konusu itimat oldumu zerre kadar bu insanlara güvenmez. “Eşek bile olsa binmeden önce öpecek, zenginin malını acımadan yiyecek, sırrını bunlara vermeyecek, işin bitince de bir güzel tekmeleyeceksin” atasözü Tranociris"in felsefesidir.

Efendim bizin Tranociris"in bir başka özelliği daha vardır devir neyi gerektiriyorsa onu yapar. Halkının hak olarak gördüğü bir inanış uğruna, çöllere gidip yüz sürer, herkesin “Bu da bizdendir” demesini sağladıktan sonra, o inancın gereğini uygulayanlara karşı sinsi planlar yapar. Tranociris, bir gün Amisos"da bir resepsiyona katılır. Resepsiyona inançları gereği başlarına taktıkları örtülerle katılan birkaç bayanla ilgili sorun çıkar. Bu durum İmparatorluğun her yerinde duyulur.

Yaşanan olaydan maksimum yararlanmak isteyen Tranociris, yanlarında gibi gözüktüğü inançlı kişileri arkadan vurmak için plan yapar. Sabeteistleri yanına çağırır ve hemen bir organizasyon yaparak bu işin telin edilmesini emreder ve şehirde ne kadar Ateist grup varsa onlarla işbirliği içerisine girilir. Sabeteist cemiyeti ile ateistler birleşir ve o devirin önde gelen habercilerine halka duyurulması için bir çivi yazısı ilanı hazırlatır. İlanda halkın kutsal değerlerine verilir veriştirilir.

Ardından da bunu kutlamak için bir gece tertip eder. Olaylardan sanki habersiz gibi gözüken Tranociris geceyi düzenlettiği kişilere, bu kutlama için kendisine davetiye gönderilmesini ister. Halkın kutsal değerlerine karşı birleşenlerin davetiyesini alınca, kendisinin de bağlı bulunduğu İmparatorluk fırkasının temsilcileri Tranociris"in yanına gider ve “Aman Tranociris, halkın değerlerine ters düşenlerin bu davetini kabul edip sakın oraya gitme. Bilirsin İmparator halkın değerlerinin korunmasına çok önem verir” derler. Ancak Kral Tranociris, “Ben bu şehrin Kralıyım. İmparatora ise son derece bağlıyım. Ancak Amisos İmparatorlukta kalacaksa, böyle davetlere katılmam gerekir. Her şey İmparator için” diyerek başrol oyunculuğunu yaptığı davete katılır ve İmparator ve halka karşı kazandıkları zaferi kutlar.

Efendim Kral Tranociris"in hayat maceraları önümüzdeki günlerde devam edecek. Bizi okumaya devam edin. Kalın sağlıcakla.