Türban Tuzağı!
Madrid'den başlatıldı bu kez tartışma.
Salvador Dali'nin Picasso'nun Gaudi'nin ülkesinden.
Ulusal gelirleri kişi başına ortalama 30.000 Euro olan ülkeden..
Bizim ulusal gelirimiz ise şimdilik kişi başına 5.000dolar.
Kıyaslamayı sizler yapın.
Başbakan Muharrem Orucunu eda ettikten sonra Madrid'e uçtu.
Türban açıklamasını gerçekleştirdi.
Başbakan Erdoğan türbanın serbest olması gerektiğinden söz ediyor Madrid'de.
Hatta esip, savuruyor.
"Neyin simgesi olursa olsun" serbest olmalıymış
İçerde taraftarlar biraz rahatlıyor,
Yurda dönünce hemen kaldırılacakmış duygusuna kapılıyor türban taraftarları.
Bu söylem bir tuzak söylemdir.
Gerçekte, çözülmesi gereken acil sorunları, türbana sarmaktan ibarettir .
Bu ülkede çocuklarımız işsiz.
Bu ülkede sağlık sorun,
Bu ülkede eğitim sorun,
Bu ülkede yoksulluk diz boyu.
Bu ülkede süren bir savaş var,
Borç ödenemeyecek boyutlara ulaşmış,
Her ne varsa satılıyor ve sorun çözülemiyor.
AB giremiyoruz.
ABD ile ilişkilerimiz güvenli değil.
Tüm bu sorunları çözemiyoruz.
Ama Muharrem orucuna katılıyoruz.
Muhalefette geri kalmamak için Aşure dağıtıyor.
Başbakan türban tartışmasını başlatarak sömürü düzeninin anlaşılmasını engellemeyi sürdürüyor.
Onun için diyorum ki; bu bir tuzak tartışmadır.
Toplum bu tuzağa düşmemelidir.
Ülkemiz insanının öncelikli isteği, barış içinde insanca yaşayacağı bir düzendir.
Bunun da çözümü türban değildir.
İnsanca yaşama talebi, her zaman türbanın önündedir.
Türban üstüne, sürek sürerseniz, barışı bozarsınız
Her şeye egemen olduğunuzu düşündüğünüz anda kaybedebilirsiniz.
Laik devlet hiç çekinmeden türbanla restleşebilir.
Artık tercih sizlerindir. Sn. Başbakan...
İspanya bugünlere türbanla mı geldi?
Yoksa kilisenin çanına ot tıkayarak mı?