Vergi
Vergi dedin mi orada duracaksın. Devletin vatandaşa salmasıdır ki affı yoktur. Çeşitli adlar altında toplanan bu vergilerin vatandaşa geri dönüşünün klasik söylemi ise 'yol - su - elektrik - köprü - enerji - sağlık - eğitim' dir.
Devlet vergiyi genelde verenden alır, bir kere kayıt altına girdiysen uslu ve uysal vatandaşsındır. Hal böyle olunca da Devletin harcamalarına kanının son damlasına kadar katılmak artık vatan borcundur. Yan çizmek tehlikelidir adamın tozunu atarlar yetmezse elinin altında neyin varsa alırlar sana da "yandı gülüm keten helva"yı söylemek kalır.
Rivayet odur ki, bu yükün altında kamburlaşıp belini doğrultamayanlar çokçadır.
Bir de bu verginin yüzsüzleri vardır. Yüzsüzlükleri onca varlıklarına karşılık vergi dairesinin yolunu bilmediklerinden kaynaklanır. Yatları, katları, lüks otomobilleri, yalıları vardır ama blanco'ları hep zarardadır yada mali yılı ucu ucuna karla masrafı denk gelecek şekilde kapatmışlardır ki bu nedenle devlete pay kalmaz.Yüzsüzün yüzsüzleri ise ayrı bir alemdir. Bunları köşeye kıstırmak oldukça zordur. Tam kıstırıldı derken bir vücut çalımıyla ortadan toz olurlar. Kendileri ortada yoktur zira koca, koca şirketler ya çaycının yada ofis elemanının üzerine kayıtlıdır.
Geçelim bunları.
Kanun çıkmış şimdi verginin katmerlisi yoldaymış. Artık belediyelerde vergi alacakmış. Yaktığın doğalgaz, kullandığın su, caddeye park ettiğin araç devletin gözünden kaçmamış. Otomobilinizi alırken de, satarken de maliyeye vergi ödüyorsunuz, muayene harcı, yıllık vergi zaten var. Hani park vergisi?
Caddeler, sokaklar babanın malı mı? Yok öyle bedavacılık. Arabam yok diyemezsin, su,elektrik, doğalgaz kullandığını inkar edemezsin sakın cinlik düşünmeyiniz, sizlere kayıt altında olduğunuzu hatırlatırım.