Yerel seçimlere beş kala
2004 yılında yapılan yerel seçimlerde seçtiğimiz; Belediye Başkanlarımız, Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi üyelerimiz, 28 Mart gecesi saat 24.00"de beş yıllık görev süresini dolduruyor.
29 Mart"ta da, 2014 yılına kadar bizlere hizmet edecek yeni yerel yöneticilerimizi seçeceğiz.
Tabii ki, aday olabildiği veya listelere girebildiği için sevinenler olduğu gibi, aday olamadığı veya listelere giremediği için üzülenler de vardır.
Her beş yılda bir bu döngü devam eder gider
Yerini beğenenler hakkımdı aldım der, beğenmeyenler de hakkım yendi der
Hatta her seçim de başka bir partiden şansını deneyenleri de görürüz
Bu tipler her ne hikmetse, her gittikleri partiyi ve programını savunurlar, sanki yıllardır o partinin içindeymişler gibi bukalemunca davranırlar
Yandaş da bulurlar, alkış da bulurlar, oy da alırlar!
Demokrasinin dönme dolabı da böyle bir şey demek ki!
Dön baba dönelim, seçmen yutarsa yine dönelim gibi bir döngü işte
Bir de, dün aslan parçası dediğine, bu gün çakal yavrusu diyecek kadar alçalanlar yok mu?
Döneklere mi kızacağız, yoksa bu alçalanlara mı ya da ikisine birden mi kızsak bilemiyorum.
Diyelim ki, dönüp dönüp oy isteyenler dönek ve suçlu!
Peki, dönüp dönüp oy verenlerin hiç suçu yok mu?
Elinde elektrik faturasıyla gelip, bu faturayı ödeyene oyumu vereceğim diyecek kadar düşen bir seçmene:
Vay be seçmenin haline bak, ne durumlara düşürülmüş diye gaz verip kışkırtacak mıyız yoksa faturasını ödeyene geleceğini satacak kadar alçalan muamelesi mi yapacağız?
Ya da, saf saf faturayı ödeyecek parayı verip, hem o seçmeni dolandırıcılığa alıştıracak biz de iyi be bir oy daha kazandım aptallığına mı düşeceğiz?
Bize eskiden oy namustur, geleceğimizdir, seçme hakkımızdır, parayla pulla satılmaz diye öğretmişlerdi
Ben 40 yıldır aynı yerdeyim.
Oyunu satana da, o oyu alana da iyi gözle bakmıyorum
Hatta seçme hakkını kötüye kullanacak kadar temyiz kabiliyeti zayıflamışların, temyiz haklarının hukukla kısıtlanmasından yanayım
Seçme hakkı, çok kutsal bir haktır.
Oy kullanmak haktır, kullanmamak veya yanlış kullanmak hakkın istismarıdır.
Lütfen bu hakkı doğru kullanalım, geleceğimizi karartmayalım
Soralım, dinleyelim, takip edelim, araştıralım ve layık olanlara oy verelim.
Kimi layık görüyorsak onu seçelim ama kıstasımız vicdanımız olsun, hicranımız ya da cüzdanımız değil!
Yazımı çok güzel bir sözle bitiriyorum; Neye layıksanız öyle yönetilirsiniz
29 Mart"ta kullanacağımız oylarla, 2014 yılına kadar layık olduğumuz şekilde yönetileceğimiz bilinciyle, seçimlerin ülkemize hayırlar getirmesini dilerim